Amour, hemrah, emre, aşk

Biz zannediyoruz ki aşk, âşıkta başlıyor; âşık mâşuku seviyor. Hâlbuki aşkın kaynağı maşuk. Yani seven, sevileni; sevilen onu sevdiği için sevebiliyor. Bana inanmıyorsanız Fuzulî'ye sorun.

"Aşk odu evvel düşer mâşuka andan âşıka

Şem'i gör kim yanmadan yandırmadı pervâneyi"

Önce mum yanar, sonra pervane ona yönelir. Mum yanmazsa pervane niye döne Bu mısralar şu hakikatin nazma çekilmişidir: Allah (c.c) kendi nurundan Hz. Muhammed'i (s.a.v) yarattı. O'na Habibim dedi ve O'nu sevdi. Sonra da Habibullah Efendimiz (s.a.v) Cenab-ı Hakk'ı sevdi. Aşk odu evvel mâşukta...

Şu hayatta en yüce mâşuk, Cenab-ı Hak'tır. Kim ki Allah'ı seviyorum diyorsa bilsin ki önce Allah onu sevmiştir. Onu sevmiş ki en sevdiğine ümmet yapmış. O halde seviyorum deme, seviyorlar de. Çünkü 'seviyorum'da benlik, 'seviyorlar'da kulluk var. E bir de hiçbir şey yapmadığımız halde bu kadar seviliyor olmanın hakkını vermek için şükretmezsek olmaz tabi.

Peki madem konuyu aşktan açtık, oradan ilerlemeye çalışalım. Malum son yıllarda genelde yakasız gömlekli, düğmesiz yelekli, mürşitsiz müritli bir aşk tarikatı (!) zuhur etti. Oldukça da kârlı. Bu furyaya dahil olmaktan Allah'a sığınırım. İşte o güruhun sürekli dile getirdiği bir aşk tarifi var. Şu tarz: "Büyük ağaçların dibinde biten bir sarmaşıktır aşaka. Tutunduğu ağacı öylesine sarmalar ki bir müddet sonra ağaç sarmaşıktan ibaret görünür. Kaybolur ağaçlar aşakanın kollarında. Aşaka ağacı oluverirler. İşte bu yüzdendir; bir başkasını kendinden bir parça eden duyguya "aşk" denmesi..." Bu tarif o kadar çok yapıldı ve yapılmakta ki aşaka'nın dili olsa beni bi' salın der.

Ben ise emre'deyim. Emre, TDK'ya göre "tutkun, âşık veya aşk" demek. Bunlarla bağlantılı olarak "yoldaş, dost, arkadaş" gibi anlamlarla da kullanıldığı oluyor. Farsça "yoldaş" anlamına gelen "hemrah" kelimesinin zamanla "emre"ye dönüştüğü varsayıldığı gibi; "amour, amor, amore, imre" gibi Batı dillerinde geçen "aşk" kelimesi de "emre" ile akraba kabul ediliyor. Biz ise bugün yaygın olarak Arapça "şiddetli ve yakıcı sevgi" anlamındaki "ışk" kökeninden gelen kelimeyi yani aşk'ı tercih ediyoruz.