Sevgili Hürriyet okurları... Kadın sağlığına dair farkındalık yaratmanın her zamankinden daha önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bilgiye ulaşmak kolay, ancak doğru bilgiye ulaşmak hâlâ dikkat istiyor.
Bugün sizlerle paylaşmak istediğim konu, erken teşhisle önlenebilir bir hastalık olan rahim ağzı kanseri. Tıpta serviks kanseri olarak geçen bu hastalık, kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanser türlerinden biri olmasına rağmen, düzenli kontrollerle hem önlenebilir hem de erken evrede başarıyla tedavi edilebilir. Rahim ağzı kanseri, rahmin vajinaya açıldığı boyun kısmında yer alan hücrelerde, genellikle yıllar içinde gelişen anormal hücre değişiklikleriyle ortaya çıkar. Bu değişikliklerin en önemli nedeni, insan papilloma virüsü yani HPV enfeksiyonudur. HPV, oldukça yaygın bir virüstür ve özellikle cinsel yolla bulaşır. Ancak her HPV enfeksiyonu kansere yol açmaz. Vücut bağışıklığı çoğu zaman virüsü temizler. Fakat bazı yüksek riskli tipler, özellikle de 16 ve 18 numaralı olanlar, uzun süreli enfeksiyonlarda rahim ağzı hücrelerinde kansere dönüşebilecek hasara yol açabilir.
Haberin DevamıDÜZENLİ MUAYENE VE TARAMALAR ÖNEMLİ
İşte bu nedenle, rahim ağzı kanseri için alınabilecek en etkili önlem, düzenli jinekolojik muayeneler ve taramalardır. Günümüzde smear testi ve HPV DNA testi, bu konuda elimizdeki en güçlü koruyucu araçlardır. Smear testi ile rahim ağzındaki hücresel değişiklikler erken evrede saptanabilirken, HPV testi doğrudan virüs varlığını araştırır. Bu testlerin düzenli aralıklarla yapılması, henüz kansere dönüşmemiş ama riskli olan hücresel değişimlerin erkenden fark edilmesini sağlar. Böylece, basit bir müdahale ile ilerlemenin önü kesilmiş olur. Bir diğer koruyucu unsur ise HPV aşısıdır. Özellikle ergenlik çağındaki genç kızlara, hatta artık erkek çocuklara da önerilen bu aşı, yüksek riskli HPV tiplerine karşı uzun süreli koruma sağlar. Aşılamanın yaygınlaşması, gelecek nesillerde bu kanser türünün görülme oranını dramatik şekilde azaltma potansiyeline sahiptir.
ASIL SAVAŞ GEÇ KALMADAN BAŞLAMAKTADIR
Rahim ağzı kanseri genellikle erken evrede belirti vermez. Bu nedenle sessiz ilerleyebilir. Ancak bazı kadınlarda cinsel ilişki sonrası kanama, adet dışı lekelenme, kötü kokulu akıntı gibi belirtiler görülebilir. Bu tür şikâyetler asla ihmal edilmemeli ve bir kadın doğum uzmanına başvurulmalıdır. Kanserin ileri evrelerinde pelvik ağrı, bel ağrısı ve bacaklara vuran ağrılar da görülebilir. Ne yazık ki bu aşamalarda tedavi daha zorlu hale gelir. Tedavi yöntemi ise tanının konduğu evreye bağlı olarak değişkenlik gösterir. Erken evrede yakalanan hastalarda, rahim ağzındaki hasarlı bölgenin çıkarılması yeterli olabilirken, ileri evrelerde radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi yöntemler bir arada uygulanabilir. Burada en önemli nokta şudur; erken teşhis edilen rahim ağzı kanseri neredeyse tamamen tedavi edilebilir bir hastalıktır. Dolayısıyla asıl savaş, geç kalmadan başlamaktadır.

3