Çocuklarda görünmeyen kaygı bozuklukları

Sevgili Hürriyet okurları... Saat sabah 07.45. Mutfağın köşesinde bir çocuk sessizce sandalyesine çökmüş.

Elinde süt bardağı, gözleri boşlukta. Birden fısıldıyor; "Anne… bugün okula gitmesem Karnım ağrıyor." Annesi endişeyle doktora götürüyor; testler, tahliller, ultrasonlar... Her şey normal. Ama o "karnım ağrıyor" cümlesi bir türlü bitmiyor. Oysa kimse fark etmiyor; çocuk aslında konuşuyor. Sadece bedeniyle. Bu bir örnek... İşte bu örnek üzerinden bu hafta çocuklarda görülmeyen kaygı bozukluklarını Psikolojik Danışman Esma Tekin ile konuştuk...Tıpta "psikosomatik" olarak adlandırılan durumlar, ruhsal gerginliğin bedende fiziksel belirtilerle ifade bulduğu hallerdir. Yani beden, söylenemeyen duygunun diline dönüşür. Yani bir duygunun bedensel tercümesi diyebiliriz.

Haberin Devamı

Esma Tekin

GÖRÜNMEYEN TRAVMA

Çocuklar da bazen kelimelerle değil, semptomlarla konuşur. Karın ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı... Doktor "sağlıklı" der; biz "gitmek istemediği için bahane buluyor" sanırız. Oysa bazen bunlar kaygının bedene tercümesidir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, çocuklarda kaygı bozukluğu oranlarının dikkat çekici şekilde arttığını gösteriyor. Türkiye'de yapılan çalışmalarda çocukların yaklaşık yüzde 16-17'sinde klinik düzeyde kaygı semptomları görülüyor. Yani her 5 çocuktan biri, sessizce kaygı çekiyor.

KAYGI NE ZAMAN BAŞLAR

Kaygı, okul öncesi dönemde bile başlayabilir. Yeni ortama alışamama, ayrılık korkusu, performans baskısı, aile içi stres... Bazen anlayamayız. Çünkü çocuk gürültüyle değil, sessizlikle sinyal verir. Okula gitmek istemez, sabahları mide bulantısı yaşar, sık sık hasta olduğunu söyler. Kimi ağlar, kimi sessizleşir, kimi ise "aşırı uyumlu" olur. Evet, aşırı uyumlu çocuklar da kaygılı olabilir. Çünkü onlar, sevilmek için mükemmel olmaya çalışırlar.

Haberin Devamı

SESSİZ TRAVMANIN İŞARETLERİ

Psikolojik danışmanlık sürecimde bu çocuklar genellikle "örnek öğrenci" olarak karşıma geldi. Ama dikkatle baktığınızda küçük ipuçları yakalarsınız: