Yazık etmeyin bu ülkeye!..

İnsanlık tarihinin başlangıçtan beri şiddet ile iç içe olduğunu daha önce yazmıştım, sanırım bilmeyen de yoktur. Habil, Kabil'den beri insanlık birbirine olmadık şiddet uygulamakta. Geçmişte olanları okuduk, belgesellerde izledik, Filistin'de olan bitenler de an be an gözümüzün önünde cereyan ediyor...

Peki, bütün bunlar insanlığın yükselmesine, olan bitenden ders almasına yol açıyor mu

Almadığını, alamadığını İsrail'i yöneten katillerden bir kere daha görüyoruz. Nazizm'in kıyımından kurtulanların bugün Nazi'lerden bir farkı yok.

Ancak, İsrail'in bizim vicdanlarımızı rahatlatacak bir nokta olmadığını baştan söyleyeyim de kimse kendisini rahatlatmasın.

Bugün Müslüman coğrafyasından bir kaçış varsa bunda sıklıkla suçladığımız Batı kadar biz Müslümanların da suçu var.

Hemen yanı başımızda Yunanistan'da, Bulgaristan'da eski Osmanlı bakiyesi topraklarda soydaşlarımıza ve dindaşlarımıza karşı yapılmış ve yapılmakta olanları hepimiz biliyoruz. Günah yarıştırmak için kimsenin eli maalesef kimseden daha temiz değil.

Bugün, Bulgaristan bir orta yol buldu ve olan bitenlerden ders aldı. "Bulgaristan Bulgarlarındır" diyen eski Sofya Belediye Başkanı tarihin süfli sayfalarında yerini alırken bugün Bulgaristan Meclis Başkanı Vecdi Raşidov adında bir Türk. Yok sayılmaktan, adları değiştirilmekten, dinleri değiştirilmekten, toplama kamplarına gönderilmekten, sınır dışı edilmekten Meclis Başkanlığına giden yol uzun bir yol.

İnşallah gelecekte de durum böyle devam eder ve çevre ülkelere de sirayet eder.

Ama oralarda kızdığımız ne varsa benzerlerinin az ya da çok bizde de olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bazı meselelerin eskisi kadar ateşli olmaması bizleri rehavete sürüklememeli. İç sorunlarını çözmüş ve önüne bakan bir Türkiye geleceğimiz için şart ama biz dönüp dolaşıp aynı çukurlara tekrar tekrar düşmekte, birbirimize ayar vermekten başka bir derdimiz yok.

28 Şubat'ın acısını hiç kimseye unutturmayanların, bu ülkede acı çeken başkalarının acılarına lakaytlığının Büyük Türkiye vizyonuna hizmet etmediğini muhafazakârlar anlamalı ama uzun iktidar yılları ve tuhaf koalisyon ilişkisi maalesef başkaları ile empati duygusunu çoktan yıkmış durumda. Aynı şekilde muhalefetin parçalanmışlığı, birbirlerini yemeleri, muhalifmiş gibi davranırken aslında iktidara payandalık yapmaktan başka bir şeye yaramayan tavırları ise bu milletin bir talihsizliği.

Maalesef bizde kafadan kınanması gereken bir yumruğu meşrulaştırırken geçmişteki pek çok menfur olayı ve hukuksuzluğu meşrulaştırdıklarını dahi anlamayacak kapasite de bir muhalefet var.

Acaba içlerinden hiçbir aklı başında muhalif danışman çıkıp da "Arkadaşlar, biz bu yumruğu savunursak geçmişte muhalefet liderlerine ve vatandaşlara yapılan yumruklu saldırıları, linç girişimlerini de meşrulaştırmış oluruz" demedi mi acaba