"Terörsüz Türkiye" açılımı sürerken yakın bir gelecekte MHP lideri Sayın Bahçeli'nin öncülüğünde bu kez de Alevilerin beklenti ve sorunlarının çözümü için bir adım atılacağı dillendiriliyor.
Malumunuz Bahçeli, Hacı Bektaş İlçesinde bağışladığı araziye Cemevi yapılmakta ve açılışın sembolik bir tarih olarak 29 Ekim 2025'e yetiştirilebilmesi için maddi-manevi hiçbir desteği esirgememekte. Gözden kaçmayan bir diğer husus, Bahçeli ve kurmaylarının katıldıkları her platformda Alevilerle ilgili yapıcı konuşmaya dikkat etmeleri ve bir siyasal partinin en doğal beklentisi olan oy konusunda da açık sözlülükle "Bir oy beklentisi içinde olmadıklarını, Alevilerin siyasal tercihlerine saygılı olduklarını" ısrarla belirtmeleri. Alevilerin ülke ile gönül bağlarının güçlü tutulmasını -güvenlik merkezli olsa da- oydan daha fazla önemsedikleri görülüyor. Nitekim uzun zamandır MHP, özellikle yerel yönetimlerde bu tavrını Alevilere fiilen hizmet götürme gayreti ile de göstermeye çalışıyor.
MHP'nin, 12 Eylül döneminde Ülkücüler ve Aleviler arasında yaşanan ve hala hatırlanan ağır travmalara rağmen Alevilerle kucaklaşma konusunda Ak Partiden çok daha başarılı olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz.
Ak Parti açılım çabaları ve atılan bazı adımlara rağmen Alevilerle sağlıklı bir ilişki kurma konusunda halen ciddi sıkıntı çekiyor ama şu an için konumuz bu değil.
Konumuz CHP ve Aleviler.
2022'de Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Alevilerin de devlet bütçesinden az-çok bir pay alabilmeleri ve çeşitli hizmetlerin götürülebilmesi için Alevilerin Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) konusundaki açık hassasiyetleri gözetilerek Kültür Bakanlığı (KB) bünyesinde Alevi -Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı (ABKCB) kuruldu.
Ak Parti, Alevilerin DİB hassasiyetini gözetirken CHP ne yaptı
Meclise yıllardır Alevilerin oyları ile giren CHP, anında kurucu reflekslerine sarılarak DİB'i savunmaya geçti ve laiklik maskesi altında 23 Aralık 2022 tarih ve 15322 sayılı verdiği dilekçeyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.
CHP, ABKCB'nin "Alevi inancının Türkiye'de idari ve yargısal pratikte maruz kaldığı tanınmama ve ayrımcılığa uğrama sorununu çözmemekte; aksine, DİB'na Anayasa ile verilen görev yok sayılarak" KB bünyesinde bir kültür biçimine indirgendiği ve oluşan durumun da Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesi ile kapatılmasını istiyor.
CHP'nin, Alevilerin DİB hassasiyetini bilmiyor olması mümkün mü
Çalıştaylar sürecince parçalanmış, bölünmüş denen tüm Alevi örgütlenmeleri DİB çatısı altında atılacak hiçbir adımı kabul etmeyeceklerini açıkça deklare etmişken CHP'nin ve CHP içinde etkin noktalardaki Alevilerin bu gerçeği bilmiyor olmaları sanırım mümkün değil.
Kurumun kurulduğu günden beri teolojik tartışmalardan uzak durmaya çalıştığı ve Cemevlerinin elektrik-su faturaları ile onarım ve bakım masraflarının karşılanması için çaba harcadığı, TRT'de ve KB bünyesindeki faaliyetlerde Alevilik-Bektaşilik değerlerinin gözle görülür bir hale gelmesi için çaba harcadığı ortada. Eleştirilebilecek birçok konu elbette var ve çalışmalar yeterli mi diye sorulabilir ama bu hali ile bile 100 yıldır Cumhuriyet rejimince yok sayılan Alevilerin devlet katında az çok bir karşılık bulması gerçeğine CHP ve CHP içindeki Aleviler neden itiraz ediyorlar
Alevi Çalıştayları sürecinde Sünniler için makbul hale getirilen DİB, bu kez de "CHP eli ile Aleviler gözünde itibarlı bir hale mi getirilmek isteniyor" sorusu akla gelse de biliyorum ki CHP'nin böyle bir derdi yok.