Başlıca inkar sebepleri - 1

Bu yazıda nasip olursa günümüzde ateizmin ve deizmin, moda haline getirilmesine karşı, inkâra sebep olan belli başlı meseleleri mevzu edeceğiz.Bizim ehl-i imanın maalesef çoğu, bilhassa siyasal İslamcılar, kendilerini hâlâ Fatih veya İmam-ı Rabbanî dönemlerinde zannederek insanlardan teslimiyet bekliyorlar. Bu tam anlamıyla, realitelere rağmen arzularına fikir sureti giydirip; tasvir-i müddeayı parlak gösterip, delili zayıf bırakarak ateistlere, deistlere ve ehl-i nifaka fırsat vermektir. Halbuki durum bilakistir ve bu tezadı Bediüzzaman önce bir durum tespitiyle şu anlama gelecek ikazlar yapar: Eskiden iman emniyette olduğu için teslimiyet kuvvetli idi. Alimlerin sözleri delilsiz de olsa kabul görürdü. Fakat, şimdi fenden ve felsefeden gelen itirazlar, elini imana, erkana, esasa uzatmış olduğundan her derde layık devayı verebilmek için bu asrın anlayışına uygun metotlarla imani meseleleri izah etmek gerekir. Bilhassa Türkiye'deki eğitim sistemi; pozitivist ve materyalist bir temele oturtulduğu için bu gençler; bu sistemin mahsulüdürler. Meseleye bu nokta-i nazardan bakarak; gençliğimizin şüphelerini izah etmeye mecburuz. Bediüzzaman, Allah'ı (cc) inkâr edebilmek için; kainatı inkâr edebilmek icap ettiğini hatırlatır. Çünkü kâinatı inkârın, Allah (cc)'yu inkârdan daha kolay olduğunu; filozofların akla en yakın olanlarının ifade ettikleri ve septiklerin de, kâinatı inkâr etmeden Allah'ı inkâr edemedikleri için kâinatı da ve hatta kendilerini de inkâr ederek dolaylı inkâra gittikleri de aşikâre bir gerçektir. Neden buna rağmen birtakım insanlar en zoru ve hatta ve imkânsızı seçerler diye çoğu zaman düşünüp ve bunun dahi bir ahmaklık alâmeti olduğunu ilan ederek, bunun sebeplerini tespit ettiğim kadar sizinle paylaşmak isterim. 1- Bu ateistlerin ve deistlerin kafaları dardır. Neden dar olduğunu Bediüzzaman, "Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür" diye hülasa eder.