İnsanın hayat serüveni içinde doğru ve başarılı olabilmesi, öncelikle konumunu ve sorumluluğunu çok iyi bilmesi ve mümkünse şartlara göre en stratejik şekilde ayarlaması gerekir.
Aynen Efendimiz'in (asm) Bedir Savaşı'nda ordusunu Bedir kuyuları etrafına konuşlandırıp; 313 kişi ile üç kat daha fazla olan müşrik ordusunu mağlup etmesi gibi...
Hatta bu gibi konumların; avantajları ne kadar çok ise o derecede zaferleri muhakkaktır. Mesele:
Efendimiz'in (asm) bu konumunun bazı avantajları:
a. Su kuyularının yanında olması,
b. Zeminin öyle, insanın hareket kabiliyetini engelleyen, çölün kaygan kumu değil, bilakis sağlam destek sağlayan sert toprak ve taş olması,
c. Daha önceden oraya yerleşip çevreyi de kontrol altına alarak, alan hâkimiyetini elde etmesi gibi avantajlar içeriyordu ki, küffarın ordusu kat kat fazla olduğu halde müşrikler, mağlubiyetin zillet ve felaketinden kurtulamamışlardır. Hatta bu plan ve başarıyı en azılı hasmı olan bir komutan da, takdir ve tasdik edip peygamberliğine delil saymıştır.
İşte bizim de hayatta başarılı olabilmemiz için bu Nebevî planı örnek alıp, hayatımıza tatbik etmemiz şarttır. Eğer bu durum vahye dayanıyorsa o zaman vahyin tarafında yer almakla, yoksa çoklu aklın yanı ve sünnet olan meşveretle doğru konumu tespit ve tayin etmekle mükellefiz. Neden, sonucu mağlubiyet olan fânî ve zail olanların yanında yer alalım Çünkü Cenab-ı Hak "Eninde sonunda müttakîler, galiptir"1 buyuruyor. O halde müttakilik konumunda olmamız gerekiyor. Ve hatta rivayete göre, Bektaşî bile "Bakıyorum da, sonuçta hep Allah'ın dediği oluyor" demiş.
Delil mi istersin Meselâ:
Mûsa (as) ve Firavun meselesi; Firavun'un devleti var, ordusu ve Haman gibi bir komutanı, Karun gibi zengini ve hatta Belam gibi dalkavuk âlimi var ki cinlere bile hükmediyordu. Fakat, Hz. Mûsa'nın dayandığı bir Allah'ı ve zevahiri kurtarmak için bir deyneği veya icabında sopası vardı. Neticede kim galip Elbette İlâhî tarafta konumlanan Hz. Musa.
Yine tarihin meşhur şahıslarından Nemrut ve Hz. İbrahim'de böyledir. Üstelik Nemrut; dünyaya hâkim olan dört kişiden biridir ve yalancı bir cehennemi bile vardır. Ona mukabil Hz. İbrahim'in nesi var Başta Allah'a (cc) olan imanı ve yine zevahiri kurtarmak için elindeki putları kırıp geçirdiği baltası vardı. Netice yine müttaki galiptir. Gelelim Fahri Cihan Efendimize (asm). Daha doğmadan altı ay önce babasını, doğduktan altı yıl sonra annesini ve bir de sekiz yaşında dedesi Abdulmuttalib'i kaybetmiş, tam bir öksüz olduğu halde, cihanşümul bir tevhid davası ile meydana atılmış, en yakınındaki amcası bile candüşmanı olmuş ve bütün Kureyş uluları, müşrik ağaları karşısında kin kustuğu halde yine onun da nesi vardı Şahamet-i imaniyesi ve haliyle mu'cizeleri. Neticede kim galip Elbette her zaman olduğu gibi bu sefer de Hakka göre konumlanan Hz. Muhammed (asm) Efendimiz galiptir.