"Müslüman" öğrencilerin ABD'yi sarsan eylemleri

Edward Said'in ABD'de yaşayan kızı Necla Said, Columbia Üniversitesi'nde başlayan öğrenci eylemleri hakkında konuşmuş. Necla Said eylemlere ilişkin görüntülerden duygulandığını ve gösterilere katılmaya karar verdiğini belirtirken eylemlere katılan öğrencilerle ilgili şu sözleri sarf ediyor: "Olağanüstüydü. Çoğu elinde babamın kitabını tutuyordu. Filistin'le ilgili kısmın sayfaları katlanmıştı." Necla Said konuşmalarında Columbia Üniversitesi'nde öğrencilerin eyleme katıldıkları yerin bir zamanlar babasının çalıştığı odadan gözüktüğünü de söylemiş. Herhâlde bu da ancak zamanın ortaya çıkarabileceği hakikatlerdendir. Necla Said'in eylemlerle ilgili yorumu şaşırtıcıydı. O da babası gibi düşünüyor ve İsrail'in yayılmacı faaliyetleriyle ilgili olarak şunları söylüyor: "Yerleşimci ve kolonyal durum insanların düşündüğünün tersine din gibi şeylerle alakalı değil, toprak ve kolonileştirmeyle alakalı." Necla Said ilave ediyor: "Eğer babam hayatta olsaydı, herkesin yaptığı gibi yazar, konuşur ve ortada olan olayı gösterirdi. Sorun kolonyalizm ve emperyalizm" Said'in kızı konuşmasında olayların başladığı ilk gün işini kaybettiğini söylemiş. Bu, ABD'de eyleme katılan veya katılmadığı hâlde onlarla aynı kategoride bulunan insanların karşılaştıkları zorlukları anlamak açısından son derece önemlidir. Bu türden eylemlere katılımla ilgili zorlukları hissedemeyen birinin Columbia Üniversitesi öğrencilerinin cesaretini anlaması kolay olmayacaktır. Onların Necla Said'in yaşadığı zorlukları anlaması da kolay olmayacaktır. Fakat yine de Said'in kızının eylemlere katılacağını söylemesi, ABD üniversitelerinde başlayan ve Avrupa üniversitelerini etkileyen bu yeni eylemlerin psikolojisini anlamamıza yardım edebilir. Filistinli öğrencilerin etrafında şekillendiğini tahmin ettiğimiz eylemlerin, farklı etnik ve dinî kimliklere sahip insanların üzerlerindeki korkuyu atmalarına yol açtığını söyleyebiliriz. Bu olayları ancak Marksist hareketlerle karşılaştırarak anlayabiliriz. Columbia Üniversitesi öğrencilerinin cesaret isteyen bir eyleme katıldıklarını anlayabiliyoruz. Çünkü eyleme katılan öğrenciler aslında bütün bir ABD sistemini sorguluyorlar. Said'in kızı öğrencilerin iktisadî ve siyasî temelli bir sisteme karşı çıktıklarını ifade ederken de bunu söyleyemeye çalışıyor. Bu da eylemlerin sıradan olmadığını gösterir. Açıkça ifade etmek gerekirse ABD'de bu dönemde "Müslüman" öğrencilerle birlikte görüntü vermenin bedeli çok ağır olacaktır. Buna rağmen Filistin davasına sahip çıkmak gibi bir sorumluluktan kaçınmanın da mümkün olmadığı anlaşılıyor. Edward Said gibi bir fikir insanının mirasını taşımak herhalde kolay değildir. Bahsettiğimiz zorluk eylemlere katılan ve hatta başı çeken "Müslüman" öğrenciler için de geçerlidir. Dolayısıyla ABD üniversiteleri başta olmak üzere Filistin taraftarı olarak protesto eylemlerine katılmak için epeyce cesur olmak gerektiğini söyleyebilirim. Eylemlere "Müslüman" öğrencilerin katıldığını söyledik fakat bu yeterli bir durum tespiti