Küresel güney ve küresel kuzey gibi nispeten yeni kavramlar bütün dünyada ilgi gören yeni fikirlerin varlığını gösteriyor. Bu yeni kavramlar yeni ayrımları görmemize de imkân tanır. Geçen yüzyılda sınıf temelli ayrımların kabul görmesiyle yeni bir evrensellik biçimi yaygınlık kazanmıştı. Bu yeni evrensellik, şeklî ayrımlar üzerinde yükseldiği için nispeten kolay benimsendi. Fikir, derinlere nüfuz etmedi fakat yine de toplumsal hareketlere damga vurdu. Mignolo, Avrupamerkezcilik kavramını yerel tarihlerin evrensel tasarımlara dönüştürülmesi şeklinde açıklıyor. Yeni evrenselliğin temel açmazı da bu tanımda gizlidir. Şeklî ayrımın derinlere işleyememesi de bunun bir sonucudur. Asıl bağlam emperyalist hegemonyadır. Küresel kuzey ve küresel güney karşıtlığı da bu bağlamdan çıkmıştır. Fakat sınıf temelli karşıtlıklarla kıyaslandığında küresel kuzey ve küresel güney gibi yeni kavramlar, şeklî ayrımdan öteye geçildiğini gösterir. Bu yeni ayrım Gazze'den sonra belirginleşmeye başladı. Artık Anglosakson, Germen Avrupa ile ABD'nin öncülüğünde hareket eden bir taraf ile diğerleri gibi oldukça genel bir ayrımın oluştuğunu söyleyebiliriz. Fransa ve Hollanda gibi ülkeler diğer kategorisindedir. Bu iki tarafı muhakkak Gazze üzerinden değerlendirmek gerekiyor. Yirminci yüzyılın başlarından itibaren ayrım, hiç bu kadar yalınlaşmamıştı. Ülkelerin kendi içindeki ayrımlar da Gazze'de İsrail'in sergilediği vahşet üzerinden şekilleniyor. Bunu sermaye ilişkileri ile izah etmek çok kolay değil. Sermaye ilişkilerine indirgendiğinde geleneksel şeklî ayrımlara teslim olmak kaçınılmazdır. Bugün bölgesel düzeyde kitlesel katılımlara öncülük eden geleneksel sermaye gruplarını sınıf çatışması ve çıkarları üzerinden tanımlamak neredeyse imkânsızdır. Suudi Arabistan'da patlak veren futbol krizinde geleneksel sermaye gruplarını temsil eden aktörlerin ideolojik role oldukça hevesli olmaları ve sürece katılım gösteren kitlelerin istekliliği hem şeklî ayrımları geçersiz kılıyor hem de emperyal bağlamın önemini ortaya koyuyor. Bunun yeni bir sosyal ve siyasî hareketlenme biçimi olduğu çok açıktır. Bu yeni ayrımı sınıf çıkarları veya çatışmaları ile açıklamak doğru değil. Yerli ve millî kavramlarının bu yeni durumu açıklamakta yetersiz kalacağını söyleyebiliriz. Çünkü bu yeni sosyal ve siyasî hareketlenmede ideolojik olarak millî semboller öne çıkıyor. Kitleler yeni ideolojik figürlerin öncülüğünde harekete geçebileceğini gösterdi. Bu, oldukça önemli bir gelişmedir. Bu durumu izah edebilmek için küresel kuzeyin gücünden ziyade şeklî ayrımların dinamizmine odaklanmak gerekiyor. Bağımlı yapılar kavramının önemi tekrar vurgulanmalı. Bu kavram, esasen FETÖ gibi emperyalizm bağlamında metropolü temsil eden güç odaklarının periferideki çıkarlarının düzenlenmesi ihtiyacından ortaya çıkan grupları işaret eder. Bağımlı yapılara bağlı unsurlar zihnen kolonize edildikleri için etkilidirler. Fakat onlar da şeklî ayrımlardan beslendikleri için hem fikrî
Türk ve Arap milliyetçiliğine dayalı şeklî bir ayrıma yol verebilirler mi
Yerleşimci yayılmacılık örüntüsü
11-12-2025
15
Kesin inançlı Batılı seçkinler
08-12-2025
18
Türk aydını küresel gelişmeleri görebiliyor mu
04-12-2025
22
Anglosakson emperyalizmi ve yeni bir devşirmecilik
01-12-2025
23
Filistinliler bağımsızlık fikrine yeniden hayat verdi
28-08-2025
238
Yeni emperyalizmi anlamak için İsrail'e bakmak gerekir
04-01-2024
214
Filistin'de silahtan sonra açlık ve hastalık
01-02-2024
190
