Dünyanın Batı sorunu

Tarihçi Avi Shlaim bir konuşmasında İsrail'in devlet yapısını tanımlamak ve Filistinlilerin ne yaptığını anlamak için son derece açık bir şey söylüyor: "İsrail ırkçı bir kolonyalist devlettir ve Filistinlilerin direnme hakkı vardır." Bu cümlenin anlamı açık fakat bağlamını ortaya çıkarabilmek için tahlil edilmelidir. Ne yazık ki uzun bir süre İsrail'le ilgili tartışmalar daha ziyade dinî eksende yürütüldüğü için bu yapının kolonyalist niteliği daima göz ardı edildi. Buna karşın küresel ölçekte yaşadığımız gerilimler emperyalist ve kolonyalist sistemlerin yeniden canlanmasının sonucu olduğu için dikkatimizi doğrudan bunlara yöneltmemiz gerekiyor. Dinî farklılıkların önemsiz olduğunu söylememiz elbette doğru değil fakat bugün Doğu ve Batı ya da Küresel Kuzey ve Küresel Güney arasında canlanan gerilimleri dine indirgememiz imkânsızdır. Üzüntü verici bir hakikat olarak her gün sıklıkla kullandığımız en temel kavramların sistem analizine imkân vermediğini de ifade etmek zorundayım. Entellektüellerimizin sömürge kavramını kullanmada ısrarcı olmasını anlayamıyorum. Onların ısrarlı tutumunu yansıtan metinleri tahlil ettiğimizde istismardan uzaklaşamadıklarını görüyor ve hayret ediyorum. Bu da Avi Shlaim'in basit cümlesinin anlaşılmasını zorlaştırıyor. İsrail'in Filistin'in tarihî topraklarındaki yayılmacı saldırganlığı sömürgecilik kavramıyla anlaşılamaz. Siyonistler bu toprakları yerleşimcilerle küçük kolonilere bölerek istimlak ediyor. Siyonist İsrail'in hedeflerine ulaşmak için ırkçılık düşüncesini siyasî bir anlayış olarak benimsediği çok açıktır. Filistin'in tarihî topraklarında etnik temizlik, sürgün ve soykırımın anlamı da budur. Bunun karşısında Filistinlilerin, uğruna kendilerini feda ettikleri şey de topraklarıdır. Yerleşimcilerin kim olduklarını anlamak için Kuzey Amerika yerlilerinin tarihine bakmak gerekir.

Kolonyalizmin 19. yüzyılda kaldığı zannedilirdi. 1950'lerden sonraki ABD sisteminin emperyalizm olarak görülmesi ikisi arasındaki farklara odaklanmayı gerekli kılmıştır. Bunun için de kolonyalist olmayan emperyalizm gibi alt başlıklar belirlenmişti. Burada sömürgecilik kavramının vahametini izah edebilmek için bir örnek vermem gerekiyor. Çeviri bir kitapta bu cümle "sömürgeci olmayan emperyalizm" şeklinde tercüme edilmişti. Ne yayınevini ne mütercimi ne de editörü suçlama niyetindeyim. Çok yaygın bir yanlış olduğu için fark edilmemişti. Böylelikle emperyalizmin sömürgeci olmaması gibi tuhaf bir anlam ortaya çıkmıştı. Bu yanlışlık çok yaygın bir düşünme biçimine dönüştü. Gündelik olarak yayımlanan köşe yazılarında, haber metinlerinde ve bilimsel yayınlarda artık kolonize etme anlamına yer verilmiyor. Sömürgecilik kavramı üzerine bina edilen yazılar, kavramın özünde taşıdığı istismar anlamıyla sınırlandırılıyor.

"Irkçı ve kolonyalist" İsrail, ırkçı ve kolonyalist Anglosaksonların eseridir. Bu, bir etkilenme değil, bir devamlılıktır. Batı'yı ve özellikle de Fransa, İngiltere, Almanya ve ABD hattını modern değerlerin kaynağı olarak görenler, ırkçı ve kolonyalist sıfatını Avrupa'ya yakıştıramayacaktır. Asıl ayrışma da zaten burada başlıyor. Bu kesim Filistinlilerin direnme hakkını teslim etmek istemiyor. Renkleri itibarıyla Filistin bayrağını temsil eden gömleklerin bir dizide öfkeyle yere çalınması sıradan bir olay değildir. Bu ayrışma ya da kutuplaşmayı sömürgecilik kavramının özünde taşıdığı anlam ile izah edemeyiz. Onlar Filistinlileri vatanlarını müdafaa eden mücahitler olarak görmek istemiyor. Kovboya değil, Kızılderililere öfkeleniyorlar. BAE'yi İslam ülkeleri kategorisine dâhil edip kabahati İslam dünyasına yıkmaktan hoşlananlar da aynı çevrenin insanlarıdır. Bunların, bir sistem olarak kolonyalizmi görmek istemediklerini düşünebiliriz. BAE'nin eylemleri itibarıyla İsrail'den farksız davranması sistemin parçası olmasındandır. İngiltere'nin 19. yüzyılda tahkim ettiği kolonilerden çok önemli bir kısmı hâlâ İngiltere'nin bir parçası gibi hareket ediyor. Bunu İngiliz aklıyla açıklamaya gerek yok. Bu bir sistemdir ve yeniden canlanmaktadır. Bu ülkelerde ya da daha genel olarak coğrafî eksende direnme hakkını kullananlar var oldukça eski sistemin örnekleri daha fazla görülecektir.