Sessiz Kalmak Öldürür!

Zulme sessiz kalmak öldürür! Sessizlik, zalimin iştahını artırır. "Bana dokunmasınlar" derken, zulmün büyümesine ve çığ gibi altında kalınmasına sebep oluruz. Zalim karşısında sessizlik, bir gün gelip kendi evladını, sevdiğini, canını bulur ve kan kusturur.

Gazze'de açlık ve susuzluk çocukları yaylım ateşine tutmuş durumda. On binler katliama, yüz binler katliama doğru koşuyor. Kadını mal gören İsrail, kadınları paramparça edip analıklarını ayaklar altına alıyor. Gazze'de zulüm, nefes almadan azdıkça azıyor. Dünya liderleri ise Gazze'yi, açık hava sahnesinde ölümün her rolünü izler gibi seyrediyor.

Avrupa'nın ve Amerika'nın vicdanlı çocukları, İsrail zulmüne dur demek ve aç Gazzeli çocuklar için protesto yürüyüşleri düzenliyorlar. Avrupa'nın ve Amerika'nın insanlığı dirilmiş çocukları, ta başından beri canavar ruhlu olan Siyonistlere insanlığı hatırlatmak için Filistin bayraklarıyla haykırış yarışındalar... Avrupa'nın ve Amerika'nın İsrail zulmüne karşı itiraz cesareti gösteren çocuklarına inat, liderleri ayaklı cenaze, koltukları ise adaletsizlik çukuru. Dünyanın vicdanlı evlatları zulme karşı yürüyor fakat dünya liderleri tersine yürüyor; zulme dur diyemiyorlar, Birleşmiş Milletleri itiraz sesiyle inletemiyor, Siyonist vahşetine racon kesemiyorlar ve adeta Gazze'deki zulme ortaklık yürüyüşü yapıyorlar.

Ey adaletsiz ve insan haklarını gözetemeyen Amerika ve küresel güçler: Dile getireceklerim ağır gelebilir ama ne yapayım ki Gazze soykırımına, o dehşetli zulme sessiz kalmanız sizdeki insani değerlerin telef olduğunu gösteriyor. Telef olan değerleriniz leş gibi ortada ve dünyayı kokutmuşsunuz. Bu ufunet hâlinde, hoş rayihalı kelimeler ve cümleler kervanını yola düzemiyoruz. Bir gün değil, üç gün değil; aylardır, hatta bu ayların ardındaki sancılı ve adaletsiz yıllar karşısında iktidarsız, zavallı ve çürümüş kaldınız. Beş daimi aşağılık kalmakla Gazze'de oluk oluk akan kanı kana kana içtiniz. İşte bu yüzden sizlere ölçülü ve eli ayağı düzgün kelimeler dile getiremiyorum. Saygı duyulacak bir eseriniz yok ki önünüzde ceketi ilikleyelim, yürekte sevgiyi körükleyelim. Adil olamadınız, sevgi ve medeniyeti kuşanamadınız. Irkçı ve mezhepçi davrandınız. İnsanlık için laboratuvarlarda ter dökenlerin emeğini cinayette, katliamlarda kullandınız. İnsan haklarını, demokrasiyi hor kullandınız. Hele Avrupa'nın göbeğinde Hollanda'nın kahpeliğine göz yumarak akan Müslüman kanını kadeh kadeh yudumladınız. Bosna, Srebrenitsa vesaireyi açık hava katliam mezarı yaptınız. Sahi, siz ne için Birleşmiş Milletler oldunuz Zulüm oyunlarına sponsor olmak için mi Çok alacaksınız, çok!

Ah o sessizliğe bürünmüş Sisi ve Arap liderler: Söyleyin, karılarınızın yanına nasıl giriyor ve çocuklarınızı nasıl sevebiliyorsunuz Nasıl baba ve eşsiniz Siyonist İsrail size baba, siz ise onlara eş olmuşsunuz. Siyonist babanızın mirasıyla siz de zalim olmuşsunuz. Gazze gözünüz önünde yok oluyor, yardım için giden gıdalar, sular, tıbbi malzemeler İsrail eşkıyaları tarafından toprağa gömülüyor; izliyor, sessiz kalıp hayâsızca önünüzdekileri kaşıklıyorsunuz...

Nimetin bol olduğu ve yardımların gittiği yerde insanlara açlıkla zulmetmek affedilir bir şey değildir. Gazze'de çocuklar aç, sefil, perişan. Derin Amerika inadına karaktersiz ve obez, İsrail ise şerefsiz, alçak, canavar.

Ey beşli çete: Bir bahane ile Afganistan, Irak ve Suriye'de milyonları katledip namuslu kadınları kirlettiniz: Alın size bir bahane; Hz. İsa'nın çarmıha gerildiğine inanıyorsunuz ya, işte bu bahane ile gecekondu İsrail'e çullanabilir, tepesine yumruğu indirebilirsiniz.

Ey dünyanın yüreksiz, korkak liderleri: Neyden korkuyorsunuz; makamsız kalmaktan, ölümden mi korkuyorsunuz Korkmak için, aciz ve naçar kalmak için mi lider seçildiniz ya da kral oldunuz, emir oldunuz İnsan aşağılanmak için seçilir mi, şerefsizce süper güce başkan olur mu

Ey Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na en aşağılanmışlık yarışı için giden beş daimi üye: İsrail zulmüne sessiz kalma ve üzerinize cuk diye oturmuş adaletsiz ve korkaklık kreasyonu ile birbirinizle yarış halinde misiniz Sahi ne için toplanıyorsunuz Bir yudum sudan çok fazlasını gözyaşı olarak döken; bir lokma ekmekten daha fazla küçük kalmış bebekler kendilerinden büyük bombalar ile parçalansın diye mi genel kurul yapıyorsunuz ve sessizlik yarışında bakalım ipi kim göğüsleyecek diyorsunuz