Ispanakla tokalaştım

Yediğimiz gıdalar, ağızdan girip yemek borusundan geçtikten sonra adeta bir haşir meydanı ve cehennemi andıran mideye ulaşır. Bu asit alevleri içerisinde yoğrulup dönüşür ve insan olur. İnsanın vücudunda hücre olur, uzuv olur; duyar, görür, konuşur, tutar, yürür... Kısacası, vücudun bir parçası olur. Biz de onlardan elde ettiğimiz enerji, güç ve vitaminle yürüyor, oturuyor, kalkıyor; düşünüyor ve üretiyoruz. Bu gıdalar, mide mahşerini ve asit cehennemini geçmeden insan olamazlar ve o sürecin ardından önceki hallerinden eser kalmaz. Örneğin, ıspanakta bir zerre iken, insanda uzuv olur, terakki eder. Ekmek ve patateste bir zerre iken, insanın gözünün bebeğinde zerre, beyninde nöron ya da konuştuğu kelimeler olur.

Bu bilim çağında, bu gerçekleri gördükleri halde, her baharda yeni dirilişler göründüğü halde ve kendi vücudunda devamlı dönüşümler, ölümler ve dirilişler olduğu halde bunları göremeyen, ahiret inancına giremeyen düşüncesizler, yeni dirilişe inanamıyor, tereddüde düşüyor, hatta küfre giriyor. Onlara şunu sormak lazım: Yeni dirilişe inanmıyorsun ama ağzındaki et parçasından, dilinden, her an latif kelimeler diriliyor. O kelimeler nereden geliyor Suskunluk kışından, konuşma dirilişiyle, baharıyla geliyor. Bir çamaşır ipine dokun bakalım sana merhaba diyecek mi Oysa o ses teline ve konuşma uzuvlarına o kelimeleri takıp, ses olarak çıkaran bir sonsuz kudret var! Yoksa o et parçasının haddine mi konuşmak; maruldaki zerrenin haddine mi vücutta bir zerre ve kelime olmak

Mide Haşir Meydanının Verdiği Ders

Midede haşrolan yiyecekler, o asit imtihanı neticesinde vücutta zerre ve uzuv olur. İnsanın yedikleri ya ağzında ezilip, mideye giderek asitten imtihana girip, ilerleyecek ya da çürüyüp yok olacak. Fasulyeyi kaslarda zerre eden Allah, insanların çektikleri acıları ve ağır imtihanları boşa çıkarmayacak; eğer ders almak ve şükretmek şartıyla yaşanırsa, acılar kişiliğimize ve olgunlaşmamıza tatlı meyveler olacaktır. Uğradığınız haksızlıklar ve yersiz azar işitmeler insanı üzüp hüzün kışı yaşatırken, sabırla yaşananlar mükemmelliğe ve gelişime baharlar yaşatıp, karakterimizin tatlı meyveleri olacak ve baharımızdan, yazımızdan insanların yüreği ısınacak, dostluğun gölgesine sığınacaklar. B12'yi vücutta kan ve sinir hücreleri yapan Allah, isyan etmemek koşuluyla ağır imtihanları ebedi saadet yapar. Havuçla burada sağlıklı bakış elde edilir, sabır ve şükürle de cennet nimetlerini ebedi görüp, ebedi lezzet alınır. Vücuda sebze ve meyve vesaire Allah'ın izniyle hücre yaparken, yaşanan sıkıntılar, imtihanlar ve acılar, şükürle karakterimize, duygularımıza sağlam hücreler yapar, gelişimimizi sağlar. Ağaç gurur yapmaz; çamur yer, meyve vermeye ilerler.