Ey İsrail, Kimliğini Tanı!

Ey İsrail, sen sofranda tıka basa doymuşken, Filistinli çocuklar açlıktan bir deri bir kemik kalıyor. Vallahi de billahi de bu, insanlık dışı bir durumdur. Kendi hastanelerin tam teşekküllü çalışırken, sen Gazze'deki hastaneleri ve ambulansları bombalıyorsun. Vallahi sen canavarsın.

Sen kendi çocuklarını sevip okşarken, Gazze'deki çocukların hayat hakkını ellerinden alıyorsun. Vallahi sen alçak bir sırtlansın.

Sen yumuşak yataklarda uyurken, Gazzeliler kışın soğuğunda, yazın sıcağında toprakta ve taşların üzerinde yatıyor. Hayatın acısı sırtlarına gömülmüş. Vallahi sen, vahşetiyle bilinen hayvanlardan bile daha alçaksın.

Gazze'deki çocuklar yumruklarını sıkarak hakikati haykırırken, sen koltuklarından yalanlar söylüyorsun. Bu yalanlarla insanlığın en aşağılık seviyesine düştüğünü gösteriyorsun.

Avrupa'da Nazi soykırımından kaçarken Müslüman milletlerin merhametiyle hayatta kalmışken, bugün Gazze'deki bebeklere hayat hakkı tanımayarak dünyanın en şerefsiz varlığı haline gelmişsin.

Filistinlilerin elindeki esirlerine insanca davranılıp karınları doyurulurken, sen İsrail hapishanelerindeki Filistinlilere her türlü işkenceyi yapıyorsun. Sen vahşet dolu ve iğrenç bir varlıksın.

Ey İsrail, arkandaki ABD'nin vatandaşlarına bile ihanet edip onları öldürecek kadar gözü dönmüşsün. Yardıma koşanları zulmederek gözünü kırpmadan katlediyorsun.

Sen, televizyon ve medyanla milletlerin sırtından para kazanırken, gerçekleri haber yapmak isteyen gazetecileri öldürüyorsun. Gazze'ye yardıma gelen doktorlara kurşun sıkarak insanlığı dehşete düşüren vahşi bir millete dönüşmüş durumdasın.

Sen, Nazilerin kamplarında hayatta kalmak için her şeyden vazgeçmeyi göze almışken, bugün Gazze'de bir lokma ekmek için direnen onurlu insanlara giden yardım tırlarının lastiklerini patlatıyor, gıdalarını ve ilaçlarını ziyan ediyorsun. Bu, insanlıktan, şereften ve haysiyetten yoksun alçak bir davranıştır.

Bir tüccar için ticaret ahlakı, vefa ve dürüstlük vazgeçilmez erdemlerdir. Oysa İsrail, 2 milyar Müslüman'la ticaret yapmasına rağmen ne vefa gösteriyor ne de dürüstlükten nasibini alıyor. Müslümanlar olarak bizler, rızkın Allah'tan geldiğini bilir, asıl şükrümüzü O'na yaparız. Ancak, rızka vesile olanlara teşekkür etmeyi de ihmal etmeyiz.

İsrail'in bu vefasızlığına karşılık olarak, 2 milyar Müslüman, siyonist İsrail'in ürünlerini almasa, inanın bu durum onlara atom bombası etkisi yapar. Ne yazık ki bu adımı atacak cesarete sahip Müslümanlar hipnoz olmuş. Uyanışı da ancak Habibi Ekrem efendimiz (sav)'i örnek almakla olacaktır.

Siyonist İsrail'in sevilmekten kaçındığı, takdiri reddettiği ve nefreti adeta bir gıda gibi benimsediği görülüyor. Ancak farkında değil ki, bu nefret büyüdükçe büyüyor ve bir gün üzerlerinde radyasyon etkisi yaratacak. Allah'ın hiddetinin tehir edilmiş olması bile bu gerçeği değiştirmiyor; zira onların azgınlığı, yiyecekleri cezanın şiddetini katlamaktadır. Gazze'nin yürekli çocuklarını açlığa mahkûm eden Siyonist İsrail, kendi sonunu hazırlama konusunda öyle bir acele içinde ki. İstemeden de olsa, dehşetli bir sonu kendine çekiyor ve yüksek voltajlı bir gazabın hedefine yerleşiyor. Bu zulmü başka bir millet veya inanç yapmış olsaydı da, sonuç yine aynı derecede dehşetli olurdu.