Arjantinli Katolik bir kardinal olan Jorge Mario Bergoglio, Mart-2013'te Güney Amerika'dan bir kardinal olarak, ilk kez, Papa olarak 'Katolik Hristiyanların ve Katolik Kilisesi'nin Ruhanî liderliği için seçilmiş ve Katolik kilisesinin geçmişteki büyük isimlerinden birisini almak bir gelenek olan olduğundan, 'Franciscus..' adını almıştı.
Kendisinden önceki Papa, üstelik de Katolik Kilisesi'ne, 500 yıl öncelerdeki bu sıralarda, Martin Luther önderliğinde, büyük darbeler vurmuş olan Protestanlık Evanjelizm hareketinden ve yüzbinlerin ölümüne yol açan korkunç mezhep savaşlarından bu yana, ilk kez bir Almanya vatandaşı olarak seçilen Katolik kardinal Ratzinger idi ve o da, yeni isim olarak 16. Benedictus adını almıştı. (Onun Katolik olarak Papa seçilmesinden dolayı, asırlarca geriletilmiş olan Alman Katolik Kilisesi'nin biraz gelişmeler kaydettiği ileri sürülmüştür, ama, Katoliklerin beklediği kadar etkili olmadığı görülmüştü.)
Ama, Ratzinger'den önceki Papa da Polonya vatandaşı olmasının etkisi farklı olmuştu.. Polonya komünist bir rejim tarafından yönetildiği halde, bir Polonya vatandaşının, 2. Juhannes Paulus -ya da, kısaca- 2. Jean Paul adıyla Papa seçilmesinin Polonya'da komünist rejimi zorlayacak derecede büyük ve etkili gelişmelere yol açtığı gözlemlenmişti.
Polonya'nın Hristiyanlığı kabul etmesinin 1000'inci yılının, coşkun halk gösterileriyle kutlanması ve arkasından, gemi yapım tezgâhlarında bir işçi olan Leh Valesa'nın liderliğindeki 'Soldarite Dayanışma' hareketi'nin Polonya'daki komünist rejimi esaslı sarstığı biliniyor.. (Bu arada M. Ali Ağca isimli bir TC. vatandaşının Roma'da, bir Pazar Ayini sırasında, 13 Mayıs 1981 günü ağır şekilde vurduğu ve uzuuun tedavilerden sonra sağlığına kavuşan Papa'nın işbu 2. Jean Paul olduğunu da hatırlayalım..)
2. Jean Paul'un Nisan -2005 tarihinde ölmesinden önce, konuşamayacak, hareket edemeyecek derecede yaşlı olduğu için, 'istifa etmesi gerektiği' şeklindeki hatırlatmalara, 'Ben burada kutsal Trinite (Teslis) inancımızdaki Oğul Jesus'un (Hz. İsâ kastediliyor) Vekili olarak bulunuyorum, bu vazife mahallini nasıl terk ederim ' diyerek o çağrılara kulak tıkadığı biliniyor.
Bu açıdan, 16. Benedictus'un, Katolik Kilisesi ve Vatikan geleneğinde daha önce görülmemiş bir şekilde, 'Ben artık vazifelerimi yerine getiremeyecek derece yaşlandığımdan..' diyerek istifa etmesi bir ilginç tavır idi.. (Ratzinger, istifasından sonra 9 yıl daha yaşamıştı.)
Ama, ondan sonra, Dünya Katolik Kiliselerinin en ünlü isimlerinden 115 Kardinal'in arasından yapılan oylamalar sonunda Mart-2013'te Papa seçilen Arjantinli 'Francis veya, Franciscus', selefi Ratzinger'in örneğine itibar etmeyecekti. Nitekim, yine ileri derecede yaşlılık problemleri yaşayan ve ancak birkaç kelime konuşabilen Papa, sonuna kadar dayandı ve 21 Nisan sabahı; üstelik de, nüfusu 1 milyarı aşan 'Katolik Hristiyan dünyası'nın en büyük bayramlarından 'Paskalya Yortusu'na dair, 1-2 kutlama kelimesi mırıldandıktan bir-kaç saat sonra öldüğü açıklandı.
Evet, Paskalya Yortusu deyip geçmeyelim..
Bu Katolik bayramının temeli, Yahudilerin, Hz. İsâ hakkında, 'Bu bir isyankâr Yahudi'dir, dinimizi bozmak ve başımıza Kral olmak istiyor..' ithamlarıyla Roma İmparatorluğu'nun Filistin'deki Valisi Platos'a baskı yaparak, onu çarmıha gerdirdikleri' inancı, 2 bin yıllık bir tarihî geçmişe dayanmaktadır ve Hristiyanların Yahudilere tarihî düşmanlığının temeli de budur..
Hz. İsâ'nın çarmıha gerilerek öldürüldüğüne ve amma, 3 gün sonra diriltilip, göklere yükseltildiğine inanmak, ise, Hristiyanlığın temel inançlarındandır..
Elbette, biz Müslümanlar, Kur'ân'ın açık beyanları ve Hz. Peygamber'den gelen 'haber'leri esas alır ve, Hz. İsâ'nın öldürülmediğine ve çarmıha gerilenin, Hz İsâ zannedilerek bir başkası olduğuna ve Hz. İsâ Ruhullah aleyhisselâm'ın Allah katına çekildiğine inanırız..
Ancaak, Hristiyanlar hele de bu sene, Paskalya Yortusu'nda Trump'ın tuhaf iddiaları sebebiyle, Paskalya'ya daha bir ağırlık verdiler.. Daha önceleri kendisini Presbiteryen ve de mezhepsiz bir Hristiyan olarak niteleyen Trump, daha sonra bu tartışmalardan uzaklaşıp, 'Amerika'yı yeniden daha güçlü, daha zengin ve daha büyük yapacağız' iddiasını sloganlaştırdığı (Make America Great Againt) kelimelerinin baş harflerinden oluşan 'MAGA' söylemine, bu