Siyonist İsrail'in Suriye'deki tahriklerine karşı çok önemli bir ihtar!

Okuyucular Hasbihal..

Pazar günleri, Okuyucuların görüş ve eleştirilerine ayırdığımız bu sütunda, bir diğer 'Hasbihal'e daha, okuyucularımızı selamlayarak başlıyoruz:

İsimlerini vermeyeceğim, çoğu takma isimli kişiler, özellikle de, Erdoğan'ı yıpratmayı kendilerine en önemli mesele ve meslek haline getiren ve de 28 Mayıs 2023 seçimlerinde, ana muhalefetin o zamanki lideri olan KK'nun peşinde bir araya gelip tek cephe oluşturan bazı çevreler o zamanki zilletli işbirliklerinin başarısızlığa uğramasının hıncını henüz de üzerlerinden atamamışlar ki, şimdi de, Ö.Ö ve onun ileriye süreceği siyaset oyuncularına destek vermeyi bir kez daha denemek istedikleri, satır aralarında kendisini hissettiriyor..

En fazla kullandıkları gerekçe de, Gazze ve Filistin meselesinde , Türkiye'nin devreye girmemesi..

Erdoğan'ın doğrudan doğruya ve hemen savaşa girmesini heyecanla söyleyenlerin ne kadar tedbirli bir bakış açısına sahip oldukları üzerinde durulmalıdır.. Hele de bugünkü dünyada savaşa girmenin o kadar kolay ve anlık olmadığını bilmeden konuşmak yanlıştır.

Bunun için, Başkan Erdoğan'ın evvelki gün, Antalya'da tertip olunan '4. Antalya Diplomasi Forumu'nun Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmadaki son derece kararlı ve hesaplı sözleri üzerinde durmak gerekiyor..

Başkan Erdoğan, "İsrail yönetimi bugüne kadar 211 gazeteciyi katletti, öldürdü. Sadece bu sabah Han Yunus'ta aynı aileden 7'si çocuk, 10 kişi şehid oldu. Şimdi bunun adı barbarlık değilse, soruyorum nedir Elimizi vicdanımıza koyalım ve şu soruyu lütfen kendimize soralım. (...) Bunun adı devlet terörü değil midir İsrail terör devletidir. Başka bir ismi olamaz" ifadelerini kullanıyor ve 'Biz bu coğrafyanın sadece sâkinleri değiliz, aynı zamanda sahipleriyiz. Bin yıldır buradayız, bu topraklardayız. İnşallah daha nice asırlar boyunca yine burada olacağız." diye konuşuyordu; -özetle..-

Başkan Erdoğan' şöyle devam ediyordu: 'İsrail, en temel insan haklarını hiçe sayarak, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Buna karşı sesimizi yükseltmek, bu zulme itiraz etmek, buna olabilecek en güçlü tepkiyi vermek, bizim sadece kardeşlik değil, aynı zamanda insanlık vazifemizdir, insanlığımızın bir gereğidir. İsrail'in katliâmlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır. (...) Sadece bu sabah Han Yunus'ta aynı aileden 7'si çocuk, 10 kişi şehid oldu. Şimdi bunun adı barbarlık değilse, soruyorum nedir (...) Onun için, İsrail, terör devletidir. Başka bir ismi olamaz. (...) Ve, İsrail'in işgali karşısında meşru direniş haklarını kullanan Filistin halkının işgal karşısındaki kahramanca mücadelesini kimse 'terörizm' yaftası vurarak karalayamaz."

Başkan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam ediyordu:

"500 sene önce topraklarından kovulan İsrail halkını, Yahudileri, kapımızı açarak biz bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye de aynısıdır. Saldırıların başladığı günden bu yana 101 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini bölgedeki kardeş ülkelerin de desteğiyle Gazze'ye gönderdik. İnşallah bundan sonra da Gazzeli mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. İsrail'in Gazze'deki devlet terörü devam ettikçe, (...)bölgemize kalıcı barışın gelmesi oldukça zordur. (...)'

Başkan Erdoğan, İsrail'in Suriye'deki saldırıları