Evvelki günkü yazımın sonuna, 'Niçin 7 Ekim' ara başlığıyla eklediğim notta, '7 Ekim tarihine tekrar değinmek vaadinde bulunmuştum...
Evet 7 Ekim, elbette çok önemli bir gün... Çünkü on yıllardır kuşatma altında, hapis hayatı yaşayan Gazze halkının kahraman mücahitleri, Siyonist İsrail rejimine o gün, en beklenmedik bir anda ağır darbeler indirmiş ve İsrail rejiminin dokunulmazlığı iddiasının geçerli olmadığını ve istihbarat ve askerî gücünün paçavra gibi atılabileceğini ispatlamıştı.
Ve o günkü zafer, geçmişteki 25 yılın nice acılarından sonra, 1973 yılında 7 Ekim'de kazanılan zaferin günüydü.
15 Mayıs 1948'de İsrail adında bir devletin mevcudiyetinin dünyaya ilanına karşı, hemen o anda verilen ilk savaş, maalesef yenilgiyle sonuçlanmıştı.
İsrail devletine karşı verilen bu ilk savaşta olduğu gibi; 1956'da, dönemin Mısır lideri Cemâl Abdunnâsır'ın Süveyş Kanalı üzerindeki 90 yıllık İngiltere gasplığına son verip millîleştirmesi üzerine, 1956'da İngiltere, Fransa ve İsrail'in ortak saldırısına karşı verilen savaş da kaybedilmişti. Ama o zaman, Süveyş Savaşı'nı, Amerika ve Sovyet Rusya, 'Mısır'a saldıranlar geri çekilmezlerse, müştereken müdahale edecekleri' tehdidinde bulunmuşlar ve sonuç, 'Nâsır Mısırı'nı, o askerî yenilgiden diplomasi masasındaki denge oyunlarıyla zafere taşımıştı.
Haziran-1967'de ise, Mısır, Suriye ve Ürdün orduları, İsrail'in ani bir saldırıyla başlayan savaşta büyük bir bozgun yaşamış ve '6 Gün Savaşı' diye anılan facianın psikolojik etkisi daha ağır ve derin olmuştu. Bizdeki matbuat da, o zaman, -her zaman olduğu gibi-, bütün Arapları aşağılayan, onlarla alay eden yayınlara ve 'Bizim ordu olsaydı, İsrail'in işini 48 saatte bitirirdi' iddialarına ağırlık veriyordu günler ve aylarca...
O '6 Gün Savaşı'nda Sina Yarımadası, Siyonist İsrail rejiminin eline geçmişti. Savaş bir BM Güvenlik Konseyi'nin 'ateş-kes' kararıyla durdurulmuştu. Ama bizim matbuat, savaşın kazanan tarafın tek gözlü generali olan Moşe Dayan'ı daha bir yaldızlayan kahramanlık yazılarıyla dolacaktı yıllarca...
*
1952'de, ehl-i keyf hayatıyla bilinen Mısır meliki Kral Faruk'u deviren General Necib liderliğindeki askerî darbenin en parlak ismi olan ve 15 yıl boyunca sadece Mısır'ı değil, bütün Arap dünyasını da derinden etkilemiş olan Nâsır ise, TV karşısına geçip yenildiklerini ve ağlayarak açıklamış ve halk kitleleri ise, 'Sen başımızdan gitme... (En güneydeki) Yukarı Mısır'a, Asyut'a da gidebiliriz. Yeter ki, sen başımızda ol.' sözleriyle istifasına karşı çıktılar. Nâsır, kendisini o ağlayışla kurtarmıştı. Ama Nâsır ondan sonra halkının karşısına eskisi gibi açık alınla da çıkamadı. Ve 1970 yılında vefat etti. Yerine Enver Sedat getirildi.
*
Enver Sedat ilginç bir strateji takip ederek, o zamana kadar Rusya'nın etkili olduğu Mısır'daki bütün askerî ve diplomatik güçlerini ülkeden çıkardı. Sessiz ve derinden bir hazırlığa koyulduğu ise sonra anlaşıldı.
Sedat, 1967 Savaşı'ndaki mağlubiyetin üzerinden 6 yıl geçmekteyken...
1973 yılı Eylül sonlarında, Müslümanlar Ramazan ayındaydı...
Aynı günlerde, Yahudilerin de 'Yom Kipûr (Yevm-i kefaret /Kefaret günü) denilen ve 25 saat süren bir oruç gününüydü. 1967 Savaşı'ndan sonra Süveyş Kanalı boyunca İsrail General Bar Lev'in adıyla anılan bir savunma hattı tesis olunmuştu ki, hiç bir ordunun bu hattı 2 senede bile aşamayacağı belirtiliyordu.
5 Ekim 1973 günü, Yahudilerin oruçlarının tamamlamalarına 5-6 saat kadar kalmış ve Yahudi askerler, oruçlarının 19'uncu saatinde, derin bir uyku durumundayken, Enver Sedat Mısır Ordusuna alarm verip saldırıyı başlattığında 2 senede aşılamaz denilen ve son derece gelişmiş elektronik sistemlerle teçhiz edilmiş olan Bar Lev Savunma Hattı 2 saat içinde geçilmişti. Geride kalan 25 yıl boyunca üç savaşta yenilmiş olan Mısır ordusu, kararlılıkla ilerliyordu İsrail rejiminin sınırlarına doğru... Her tarafta İsrail tankları ve diğer askerî araçları, enkaz yığını görüntüsü veriyordu...
İsrail Rejiminin kadın başbakanı 70 küsur yaşlarındaki Golda Meir, 'İsrail'in kendini korumak için atom bombası kullanmaktan başka bir çaresi yok!' diye bilgilendirmişti Amerikan Başkanı Nixon'u...