ABD başkanlık seçiminden sonra, 'Putin', öğle yemeğinde ne -ya da, kimi- yiyecek

Amerika'da 50 gün sonra yapılacak olan başkanlık seçiminde , Trump ile Kamala Harris'ten hangisinin kazanacağı tahminleri yürütülürken, ilginç değerlendirmeler de oluyor.. Ancak, eğer Trump kazanacak olsa, 4 seneye varmadan, Amerikan Başkanlığı'nda, mevcut Başkan Joe Biden'ın yaşlılıktan kaynaklanan Alzheimer tipi davranış bozuklukları, Trump'ta da görüleceğe benziyor. Kamala Harris ile yaptığı tv. tartışmasında da 'kafası karışık, öfkeli, hırçın ve geçimsiz bir ihtiyar' resmi verdiği genel bir kanaat halinde..

Trump uzun süre, Hind asıllı Kamala'nın ismini Kumala, Ku- Mala gibi bozuk telaffuzlarla anıyor; Kamala'nın çocuksuz bir kadın olması yüzünden, onun, vaktini kedilere ayıran 'kedi kadın' olduğuna ve 'yeteri kadar 'beyaz' da değil, siyah da ..' mânâsında, aşağılama ifadesi olarak, 'Hindistan cevizi' 'coconut' benzetmesi yapıp, melez ırktan birisi olduğuna varıncaya kadar her şeyi diline doladığına ve hattâ, onu, tuvalete atılan vücut artıklarına bile benzetmeye kadar acayip aşağılama ifadeleri kullanıyor.. (Bu konuya, daha kaba ifadelerle dillendiren Trump'ın çılgınlığını anlatmak için kapalı ifadelerle değindik.)

Trump, ayrıca, 'Kamala'nın kocasının, 'Yahudilerden nefret eden bir Yahudi' olduğunu iddia ederek, 'Amerikan Yahudileri, böyle bir kişinin hanımı olan Kamala'ya mı oy vereceksiniz' diye sorabiliyor. Ve, 'Ben seçilmezsem, İsrail 2 sene içinde yok olur..' diye de ekliyor. (Bize de inşaallah demek düşüyor, içimizden..)

Birkaç ay önce Trump imzalı yüzbinlerce 'İncil' dağıtmasının karşılığını beklercesine, halkın inanç hassasiyetlerine de el uzatıyor ve suikast konusuna değinerek, 'Mermi, sadece kulağımı yaralayıp geçerken, beni orada koruyan birisi vardı, o Tanrı'ydı. Tanrı korudu beni.. Benim güzel Hristiyanlarım, şimdi beni koruma vazifesi de size düşüyor..' diyebiliyor.

Trump'ın, hele de, 'NATO üyesi ülkelerin harcamalara daha fazla katılmalarını isteyeceğim. Kabul etmeyen ülkelere ise; Rusya'nın saldırması için, 'yeşil ışık' yakacağım' diyecek kadar, firavunvarî entrikalar sergileyebileceğini dile getirmesi, sadece ilginç değil, dehşet de uyandıracak bir zorbalık davranışıdır.. Ona kalırsa, eğer geçen sene kendisi Başkan olsaymış, İsrail , 'Hamas'ın 7 Ekim 2023'deki 'Aqsâ Tufanı'yla karşılaşmaz ve, Ukrayna- Rusya Savaşı da olmaz' imiş..

'Nasıl' denildiğinde ise, elindeki maddî-askerî gücün verdiği zorbalıktan başka bir şey yok!. O zaman da Amerika'nın Afganistan'dan kaçmak zorunda kalışını izah edemiyor..

Ama, ilginç konulardan bir diğeri de, Trump ile Kamala arasındaki tv. tartışması sırasında, tarafların birbirlerini, 'Putin Rusya'sı karşısında pasiflikle suçlaması ve 'Bu gidişle, Putin, öğle yemeği yerine sizi yer!' demeleri..

Bu konu Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın sözcüsü Maria Zakharova'ya da soruldu geçen hafta... Zakharova, Rusya'ya aid Sputnik radyo'ya verdiği cevapta, (Nisan-1912'de, Kuzey Buz Denizi'ndeki buzdağlarına çarparak , 2250 yolcusundan 1515'inin öldüğü) ünlü İngiliz Okyanus Gemisi' Titanic'te ünlü 2 boksörün dövüşmesini izleyenler arasında, cereyan ettiği var sayılan bir konuşmayı tekrarlıyor:

-'Kim kazandı'

'Önemli mi Bu, Titanik.. 15 dakika içinde buz dağına çarpacak.."

Rusya Devlet Başkanı Putin de, Kasım ayında yapılacak seçimlerde Harris'i desteklediğine dair bir söz söylemiş ve sonra da bunun şaka olduğunu belirtmişti. Çünkü eski bir KGB ajanı olan kendisi ve yakın çevresindeki diğer kişiler Batı'nın yanlış bilgi, casusluk ve usulsüzlük suçlamalarına genellikle alaycı tavırlarla karşılık veriyorlar.

Bu arada, Batı dünyasının uzun menzilli füzelerini Rus topraklarına ateşlemesi için, Ukrayna Başkanı Zelensky'ye izin verilmesi halinde, Putin'in, bu durumu, o silahları veren ülkelerle (-Latince- casus belli-okunuşu-, ka'zus belli) 'savaş sebebi' sayacağı' şeklindeki tehdidi, kenarından teğet geçilebilecek cinsten olmasa gerek..

Yani, Putin'in 6 Kasım öğle yemeği menüsü, 5 Kasım akşamı ortaya çıkacak olan tabloya göre belirlenecek..

Ve, iki küçük NOT: