Toplumun çürümesi
SEFA SAYGILI
Maalesef medya haberleri abuk sabuk olaylardan, şaşırtıcı çürümüşlüklerden geçilmiyor. Moralimiz bozuluyor, 'ülkemizde bu da mı oldu' diyoruz.
Şaşırma derseniz artık o da kalmadı. Hangi birine şaşıracak, hayret edeceksiniz ki
Toplum olarak alıngan ve çabuk öfkelenir olduk. Hemen sinirleniyoruz, birbirimizi kırıyoruz. Bazen sonuç kaba kuvvete dönüyor ne yazık ki. Bakıyorsunuz trafikte basit bir yol verme kavgası çıkmış, yaralananlar hatta ölümle biten problemler yaşanmış. Sonuçta mutsuz ve gergin insanlar haline geldik. Ne acı durum.
Hele öfke eşler arasında olursa, bir de şiddete dönüşürse o da ayrı bir fecaat! Her iki taraf da alttan almaya, birbirini idare etmeye gayret etmiyor. Tahammül, hoşgörü, nezaket kalmamış. Biri diğerinin sinirlenmiş olduğu hususlara dikkat etmeyince tahrikler ortaya çıkıyor ve geri dönülmesi zor kırıklıklar, kırgınlıklar ortaya çıkıyor. Geçimsizlik, mutsuzluk derken çocukların olumsuz etkilenmeleri ve yıkılan evlilikler…
Zaten rakamlar da bunu gösteriyor: Evlenenlerin sayısı hızla azalırken boşananlar belirgin şekilde artıyor. Geçimsiz ve uyumsuz aileler yaygınlaştı. Eşlerin birbirine sevgi ve saygısı zedelendi.
Medyaya göz attığınızda hep öfke ve taciz haberleri ile dolu. İnanın televizyonda haberleri izleyemez olduk. Yaralamalar, cinayetler, taciz ve kavgalar. Kafası kızan eliyle, diliyle, silahla şiddete başvuruyor. Televizyon kanalları da bu sinir bozucu haberleri uzun uzadıya veriyorlar. Dinledikçe bunalıyorsunuz. Dayanamayınca tepkiniz ya televizyonu kapatmak veya başka kanala geçmek oluyor.
Her şey toplumu karıştırabiliyor. Organize suç örgütleri ortalıkta fink atıyor. Bakıyorsunuz ortalık altüst olmuş. Her kafadan ayrı ses çıkıyor.
Tabii bu arada bazı kişilerin haram yoldan zengin olmak için ne haltlar çevirdiğini de hayretle izliyorsunuz. Sanki ölmeyecekmiş gibi, ahiret yokmuş gibi davrandıklarını görünce daha bir üzülüyorsunuz.
Sosyal medya ise insanları mesaj bombardımanına tutmuş. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamadan hemen inanıyor, sinirlerimizi bozuyoruz. Yalan mesajların çabucak yayılması insanların iletişim araçları ile rahatlıkla yönlendirilebileceğini gösteriyor.
Açık oturumlarda tartışmalar, birinin ak dediğine kara demeler ve laf atmalarla adeta seyirciler öfke doluyor, kutuplaştırılıyor.
Sadece bunlar mı Yayınlanan diziler ve filmler de öfke, saldırganlık ve şiddet ile müstehcenlikler içeriyor. Sanki problem çıktığında kaba kuvvetle çözülür imajı veriliyor. Geleneksel değerlerimiz altüst oluyor.
Öfke çocuklara hatta bebeklere de sıçramış durumda. Anne babadan, çevreden hiddeti görüyor, öğreniyor ve tatbike başlıyorlar.
İnsanlar arasında ufak bir kıvılcım toplum kavgasına dönebiliyor. Bakıyorsunuz sopalarla bıçaklarla birbirine saldırmaya başlamışlar. Duyan, gören ne olduğunu bile tam anlayamadan sille tokat kargaşaya karışmış.

9