Sıkıntılı darboğazdan kurtulmak
SEFA SAYGILI
Bütün dünya gibi ülkemiz de sıkıntılı bir darboğazdan geçiyor. İnsanlar arasında dostluk, kardeşlik duygusu azaldı. Yardımlaşma daha düşük seviyelerde artık.
Bu ve benzeri sebeplerden üretim zayıfladı, birçok işyeri geçici olarak kapandı veya çalışan sayısını azaltmak durumunda kaldı. Böyle olunca pek çok insanımız geçim zorluğu içine düştü.
Bizim elimizden ne gelir Bu yangını söndürebilmek için ne yapabiliriz denirse; büyüklerimiz bizlere böyle afat durumlarında iyilik yapmayı bilhassa sadaka ve infak vermeyi tavsiye ediyorlar. Çünkü biliyoruz ki "sadaka bin türlü belayı def eder."
Bizim inancımızda ve kültürümüzde iyilik yapma, derdi olana yardım etme, aça ve muhtaca verme, sıkıntısı olanın sıkıntısını giderme tavsiye edilmiştir ve ecri, sevabı büyüktür. Özellikle içinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında daha bir önem kazanmıştır.
Ayrıca yardım etme ruhu ve iyilikseverlik kişide terapi etkisi yapmaktadır. Bu tespit birçok çalışmada ortaya çıkmıştır:
Yüksek fedakârlık ve yardımseverlik gösteren kişilerde endorfin denilen mutluluk hormonu salgılanmaktadır. Bu hormon ise daha huzurlu ve mutlu olmayı, bağışıklık sisteminin güçlenmesini, rahatsızlıklardan korunmayı sağlamaktadır.
Son araştırmalar iyilik yapmanın insanların genlerinde bulunduğunu göstermiştir. Yani insan, yaradılışına uygun davrandığında ve içinden geleni yaptığında yaradılışı onu iyiliğe sevk edecektir.
İyilik yapmayı sevenlerin daha uzun yaşadığı tespit edilmiştir.
Vermek hayatı renklendirir; heyecan, enerji ve zevk verir. Strese iyi gelir. İyilik yapanların depresyona yakalanmaları daha zordur.
Vermek ve iyilik yapmak kendine güveni artırır, yaşam deneyimi ve birikim sağlar.
Kısacası vermek ve iyilik, yapana da fayda sağlamaktadır. Kişiye sağlık, mutluluk ve neşe; hayatına anlam ile bolluk ve bereket katar. Aslında başkalarına iyilik ederken kendimize de iyilik yapmış oluruz.
Mutlu olmak istiyorsak mutlu etmeyi öğrenmemiz gerekir. Bu da iyilik ve verici olmakla olur. Ancak bunları yaparken saygılı ve alçakgönüllü olmalı; sevecenlikten ve güler yüzlü olmaktan vazgeçmemelidir. Tabii mümkün olduğunca iyiliği gizlice yapmalıdır.
AĞLAYAN