Birkaç gün önce bir gazetenin yazarı gözlemlediği bir olayı anlatmış. Orta yaşlı biri, şehrin meydanındaki bir heykelin karşısına geçmiş, ülkemizde vuku bulan kendine göre terslikleri, haksızca yapılan eylemleri şikâyet ediyormuş. Sonra da ekliyormuş: "Ahh hayatta olsan, bunlara engel olurdun. Seni çok özlüyor, görmek istiyoruz." Geçtiğimiz yıllarda Hindistan'a seyahat etme fırsatımız olmuştu. İneğe ve tapınmayı andıran aşırı önem verildiğini görmüştük. Yollarda dolaşan maymun ve benzeri hayvanlar, Ganj Nehrindeki hacı olma merasimleri, cesetlerin yakılması ve tabii ki muhteşem Taç Mahal'i görmek. Hepsi de nefes kesici idi. Ayrıca uzak olmasına rağmen Serhend'e gitmiş ve iki bin yılının yenileyicisi İmam Rabbani Hazretlerini ziyaret etmiştik. Bu arada Sihlerin tapınakları, Hintlilerin gariban kesimleri ve Yeni Delhi şehrinin gizemlerini keşfetmeye çalışmıştık. Saymakla bitmeyen ilginç yer ve olaylar, merak uyandıran güzellikler ve şaşırdığımız tanıklıklar. Benim şahsen orada gördüğüm ve unutamadığım bir olay ise Hint Tapınaklarında