Yakın zamana kadar bazı şom ağızlılar Ramazan'dan milletimizi soğutmak için olacak oruç tutmanın zararlı olduğundan söz edebiliyorlardı. Bir de buna neredeyse her hastalıkta orucun tutulmasının uygun olmadığını iddia edebiliyorlardı.

Hatta Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyelerinden birinin birkaç sene evvel oruç hakkındaki talihsiz iddialarından ve bunların geçersizliğinden yine bu sayfada söz etmiştik.

Bugünlerde artık bu düşüncede olan kalmadı veya seslerini çıkaramıyorlar. Çünkü aç kalmanın, az yemenin yararları saymakla bitmiyor.

Bu konuda dünyaca ünlü bir çalışma son noktayı koydu. Japon biyolog ve bilim insanı Yashinori Ohsumi, orucun sağlığımıza sağlık kattığını ispatlayan araştırmasıyla 2016 Nobel Tıp Ödülü almıştı. Bu çalışmada Ohsumi:

Oruç ile uzun süreli açlık esnasında beynimiz hummalı bir faaliyet gösterirken sağlıklı hücreler zararlı ve atık hücreleri yok ederek (otofaji) vücut beslenmesine devam ediyordu.

3 günlük oruçtan sonra vücudun bağışıklık mekanizması yeni akyuvar oluşumunu tetikleyerek hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sistemini güçlendiriyordu.

3 günlük oruç yaşlılarda bile vücudun bağışıklık sistemini tamamen yenilemekteydi.

Vücudu aç bırakmak kök hücreleri tetikleyerek yeni akyuvar üretilmesini sağlıyordu.

Oruç, bedeni toksinlerden arındırma işlemini devreye sokmanın en etkili yollarından biri ve ilki. Çünkü günde 12 saati geçen, 14-16 saatlik açlık kürleri bu hedefe ulaşmak için yeterli. Eğer oruç sürelerini daha sık ve düzenli tekrarlayabilirseniz de açlıkla geçireceğiniz 14-16 saatlik periyodu yalnızca su içmekle sürdürürseniz otofajiyi tetiklemeniz mümkün olabiliyor.

Gerçekten oruç sağlığımıza sağlık katar. Çok şükür ki Müslümanız.

İMAMOĞLU SEÇİLİR Mİ

TV100'de ilgiyle takip ettiğim usta gazeteci Fuat Uğur Bey gerçekten İBB Başkanı İmamoğlu hakkında oldukça isabetle değerlendirmeler yapıyor. Neler demiyor ki:

Seçimin sonucunu ve kaybedeceğini, Murat Kurum'un arayı açtığını görüp tahmin ediyor. Bundan dolayı da ruh hali iyice bozulmuş durumda.

Kandil'in tam desteğini alma hususunda şüphe içinde. Bu da moralini bozuyor.

Kendisine soru soranları azarlayabiliyor.

PKK-DEM ile 'Kent Uzlaşısı' denilerek yapılan işbirliğini nasıl anlatacaklarının formülünü bulamıyor. İşte bu bıçak sırtı denklem ve PKK-DEM ilişkisiyle kurulan ittifak için hesaplarının tutmama olasılığı İmamoğlu'nun rüyalarına giriyor. Üstüne üstlük bir de ortaya çıkan para kuleleriyle ilgili başı iyice derde girmiş durumda.

Şu anda uçurumun kenarında hissediyor kendini.