Darbe teşebbüsünden9 yıl sonra kötülük odağı FETÖ

SEFA SAGILI

Aradan 9 yıl geçmiş, ancak FETÖ Terör Örgütü hâlâ varlığını belirgin olarak devam ettiriyor maalesef.

Esrarlı bir örgüt bu FETÖ. Düşünün, binlerce kişiyi kendisine bağlamış. FETO "öl" dediğinde ölecek, "saldır" deyince saldıracak, "günahsız kişilere iftira at" emrini verince gözünü kırpmadan yapabilecek derecede sapkın bir bağlılık bu.

Dıştan baktığınızda itici bir tipti Fetullah. Ancak taraftarları için durum tam tersineydi. Onu kâinat imamı olarak, Mesih ve mehdi olarak görüyorlar, haşa Peygamber Efendimizle görüştüğünü iddia ediyorlardı. Saçmalamalarının sınırı yoktu.

Üstelik bu taraftarlar sıradan kişiler değildi. Doktorlar, öğretim üyeleri, polis şefleri, hâkim ve savcılar, yüksek yargı üyeleri, öğretmenler, general seviyesinde bile olan subaylar, gazeteciler, vali ve kaymakamlar ile başka etkili şahıslardan oluşmaktaydılar. Şaşılacak, anlaşılması zor bir yapılanma FETÖ:

*Bu zavallılara göre Gülen olağanüstü bir kişiliğe sahipti. Kıyamet günü Sırat Köprüsü'nün başında durarak cemaatini cennete götürebilmek gibi yetkisi olduğu empoze ediliyordu.

*Gülen, "kutsal misyonun lideri olarak", kendisinin ve örgüt mensuplarının yeryüzü hâkimiyetinin er geç elde edileceğini belirtmektedir. Örgüt, "kuvvet dengesini"devlet içine yerleştirdikleri kadrolarla isimsiz ihbar mektubu ve medyadaki uzantılarıyla oluşturdukları algıları, emellerine engel gördükleri kamu personelini tasfiye etmek için kullanmışlar ve devleti işgal etmek projesini hayata geçirmişlerdir.

*Algıların yerleştirilmesi için bir takım metafizik olaylar, büyü, cin, akıl ötesi kurgular ile rüyalar kullanılmıştır.

*Bir "ehli hizmetin" kâmil insan olması için beyin yıkama ve mankurtlaşma süreçlerini tamamlaması, FETÖ'nün ideolojisini benimsemesi, üstlerine itaat etmesi ve her görevi harfiyen yerine getirmesi gerekmektedir.

Ancak bu acımasız cinayetleri, milletin üzerine gözlerini kırpmadan bombalar yağdırmayı, kahraman polislerimizi şehit etmeyi hangi psikolojiyle yaptılar

Bu iğrenç motivasyonda baş faktörün F. Gülen'in 'beklenen kurtarıcı' olduğuna tartışmasız inanmaları gelmektedir. Daha küçük yaştan beri beyinleri yıkanmış, şartlandırılmışlardır. Onlara göre; bu hain, haşa Peygamber Efendimizle düzenli görüşmekte ve istişare etmektedir. Hatta kendini Efendimizden bile önde görmekte, "Bana Peygamberimiz bu işleri bırak derse, kusura bakma ben devam edeceğim" gibi hezeyanlarını vaaz ve sohbetlerinde tekrarlamaktaydı.

Yine Allah'ın yeryüzündeki seçilmiş, hata yapmaz gölgesi olduğuna yandaşlarını inandırmış durumdadır. Adeta zombileşmiş haldedirler. Böyle olunca Fetullah'ın emirlerini uygulamak sanki Allah'ın emirlerini uygulamak anlamına gelmektedir. Tabi FETO'ya karşı gelmek de ahiretini yakmak, cehennemi boylamakla eşdeğer görülmektedir.