12 yıllık zorunlu eğitim tartışılıyor
SEFA SAYGILI
Değerli Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin'in geçtiğimiz günlerde katıldığı bir yayında, "Zorunlu eğitimin çok olduğunu, yakında bunun tartışmaya açılacağını ben de tahmin ediyorum. Bu kadar uzun bir süre standart bir eğitime çocukları tabi tutmak doğru olmayabilir" sözleri, yeni köklü bir değişiklik için yanlıştan vazgeçilmenin ilk işaret olarak değerlendirilmişti.
Bu kapsamda Enderun Özgün Eğitimciler Derneği, Maarif Platformu ve Medeniyet Enstitüsü 'Türk Eğitim Sistemi ve Zorunlu Eğitimin Yansımaları' konulu çalıştay düzenlemiş. Paylaşılan bu çalıştay sonuçlarında çarpıcı ifadeler göze çarpmakta. Zorunlu eğitimin gereksiz uzun olduğu, mesleki yönlendirmenin daha erkene alınması gerektiği gibi sonuçlara varılan çalıştay raporunda, şu ifadelere yer verildi:
Zorunlu eğitim uygulaması, eğitimi bir hak değil dayatma aracı hâline getirmekte. Lise ve üniversitelerimiz her öğrencinin kolaylıkla mezun olduğu yapı ve anlayıştan kurtarılmalı.
Herkesi mezun edip diploma sahibi yapmak üzerine kurulmuş sistemi öncelikle değiştirmeliyiz. Zorunlu eğitim süresi düşürülmeli, branşlaşma yani yönlendirme erkene çekilmeli, sınıf geçme yönetmeliği yeniden gözden geçirmeli ve bitirme sınavları geri gelmelidir.
İhtiyaçlar, alışkanlıklar ve ekonomik düzey aynı olmadığı halde; bina, öğretmenler, anlayış ve müfredat aynı kalmakta. Farklı beklentileri ve becerileri olan milyonlarca öğrenciye aynı anlayışı sunmak eğitimi çıkmaza sürüklemekte. Her öğrenci vasat bir seviyede birbirine benzetilmekte.
Zorunlu lise eğitimi algı noktasında zorunlu bir üniversite eğitimini doğurduğu için üniversite öğrencisi olmak işsizliğin yeni adı olmuştur.
Üniversite çağına gelen bir çocuğun artık sanayinin en büyük ihtiyacı olan iş alışkanlıklarına ve mesleki becerilere sahip nitelikli eleman olma ihtimali kalmamıştır.
Bu teklifleri yıllardır eğitimle ilgilenen eğitimci olarak hararetle desteklediğimi ifade etmeliyim. Gerçekten önceki yazılarımda sözünü ettiğim gibi:
Tam gün eğitim ve 12 yıl zorunlu tam gün eğitim ile çocukların yüzde doksandan fazlası sadece dört duvar arasında tutuluyor. Tam gün eğitim sıla-i rahimi bitiriyor. Çocuklar yakın akrabalarını tanımaz oluyor. Köyler boşalıyor. Akşama kadar karma eğitim ahlâkı bitiriyor.
Okul süresi kısaltılmalı, gençler hayattan deneyim kazanmalıdır. Bu dijital bir çağda teknolojik gelişmelere ayak uydurmak ve kendilerini geliştirmek için öğrencilerin okulda daha az zaman geçirip gerçek hayat deneyimi kazanmaya daha çok odaklanmaları gerektiği uzmanlarca söylenmektedir. Öğrencilerin okulda ve üniversitede geçirdikleri sürenin kısaltılarak 18 yaşına geldiklerinde iş hayatına atılabilmelidirler.