Üniversiteli gençlerimizle her hafta, ders öncesi on beş dakika kadar o hafta gerek ülke gerekse kendi gündemimizi meşgul eden bir konuda görüş alışverişi yapıyoruz.
Bu uygulama oldukça güzel meyveler veriyor. Her şeyden önce gençlerimiz her konunun ölçüsü içerisinde konuşulabileceğini ve öğrenmemiz gereken yeni bilgiler olduğunu fark ediyorlar.
Konuştuğumuz konular öyle sıradan konular da değil. Meselâ son zamanlarda Türkiye'nin konuştuğu, Mecliste komisyonların kurulup çalıştığı, zihinlerde daha çok "Terörsüz Türkiye" olarak kalan, konuyu biz de konuştuk. Terörün sebeplerini, sonuçlarını biz de değerlendirdik. Üniversiteli gençlerin de kendilerine göre farklı çözüm metotları var. Hatta kendilerince ürettikleri çözümler daha hürriyetçi, daha çağın gereklerine uygun, aynı zamanda vatan ve millet hassasiyeti yüksek, ama bir o kadar da diğer insanların hak ve hukukunu gözeten öneriler. Bizim kazanımımız ise, gençlerin ülke gerçekleriyle ilgileniyor olmaları ve konular hakkında konuşuyor olmalarıdır. Bu çok değerli.
Gençler, bu konuya birkaç parti değil, Türkiye'nin gençlerinin, sivil toplumun, hatta uluslararası düşünce kuruluşlarının bile 'çözüme dair' yorumları alınmalıydı diyorlar. Yine gençlerden birisi, hocam belki de bu tür konularda, 'belki de çözüm, bazen sizin gibi düşünmeyen insanlardan gelir' diyerek, aykırı görüş ve düşünceleri, 'çıkış yolu' olabilir mi diye yaklaşmak faydalı olur diyordu. Daha bunun gibi güzel konular, güzel düşünceler.
**
Geçenlerde de, ziyaretleşme konusunu konuşmuştuk gençlerle. Gençlerin konu ile ilgili önerisi şu ki, gençlerin her konuda görüşleri de var, önerileri de. Konuşulan konularla ilgili katıldıkları noktalar da oluyor, katılmadıkları noktalar da. Bütün mesele, gençlerimiz konu ile ilgili ne diyor diyerek bakabilmek, önemsemek ve dinlemek. Yani görüşlerine katılmasanız da, düşüncelerine saygı gereği dinlemek öncelikli olması gereken gözüküyor.

3