İstanbul Kitap Fuarı başlıyor

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'un simge otellerinden Pera Palas'ta önemli bir basın buluşmasına katıldım.

Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle kırkıncı yılında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 28 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek.

Toplantıda da fuarın detayları paylaşıldı.

Fuarın onur yazarı Nermin Abadan Unat, ana teması "Yaşasın Cumhuriyet" ve odak pazarı ise Hindistan oldu. Yayıncı dostum Nazlı Berivan Ak da Hindistan'dan gelecek yayıncılar ile iki ülkenin trendlerini konu alan bir panel gerçekleştirecek.

Uluslararası Yayıncılar Birliği başkanı Brezilyalı yayıncı Karine Pansa da fuarda olacak.

Toplantıda hızla bir TÜYAP belgeselinin yapılması önerimi paylaştım. 40'ıncı yıla fuarın geçmişini ve geleceğini konu edinen bir çalışma çok yakışır.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Basın toplantısın ardından Pera Palas'taki Atatürk'ün kaldığı odayı gezdik, toplantıya böyle anlamlı bir final yapmak güzeldi.

Akbar'ın müziği doğaya daha yakın

Geçen hafta besteci, piyanist, ve yazar Anjelika Akbar'ın, dijital platformlarda yerini alan, Gloss Müzik imzalı albümü "AHENK 432"nin gala konserini izleme fırsatı buldum.

Konser, Zorlu PSM'nin Turkcell Platinum Sahnesi'ndeydi. Performansa eşlik eden görüntüleri ve albümün de videografisini Yürek Akbar oluşturmuş.

Yürek, Anjelika Akbar'ın büyük oğlu. Bu arada sanatçının müziğine edebiyatı ve sinemayı da katması iyi olmuş. Konserin içinde "Küçük Prens" de vardı.

Küçük Prens, yazar ve pilot Antoine de Saint-Exupery'nin önemli bir kitabıdır. "Küçük Prens"in yurdundan ayrılıp altı ayrı gezegene yaptığı gezileri hatırlamak güzeldi.

Türk manevi kültüründen eserler ve Vavilov, Krilatov gibi Sovyet döneminin önemli bestecilerinin uyarlamalarını keyifle dinledik. Albümün yolu açık olsun.

İçimizi kavuran yangınların öyküsü

Gazeteci ve yazar Burak Artuner'in Narsist Kitap'tan çıkan üçüncü romanı "Yangın Olur" raflardaki yerini aldı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Roman, günümüz İstanbul'unda betonlaşmayla kuşatılan, giderek yalnızlaşan insanları ve onların 'içindeki yangını' aktarıyor.

Romanın ana karakteri 'İtfaiyeci Murat'... Dürüst, sözünün eri, işini iyi yapmanın derdinde bir genç adam Murat.

'Kitapçı Dede', bir zamanlar siyasi mücadelenin ortasında yer almış sonrasında köşesine çekilmiş fikirlerin pek işe yaramadığı ama gerçeklerin söylenmesinin de zorunlu hissedildiği bir döneme ait biri. Roman ilerledikçe hikâyesinin, kaçınılmaz bir şekilde Türkiye'nin acı olaylarıyla kesişmesine şahit oluyorsunuz.

Baliverna'nın Çöküşü

Jorge Luis Borges, onun için "Gelecek nesillerin asla unutamayacağı isimler vardır. Dino Buzzati de bunlardan biri" diyor. İtalyan edebiyatının usta kalemi Dino Buzzati'nin öyküleri "