Sosyal medyada aranmak...

Adam akşam yorgun argın eve geliyor. Akşam yemeğini yedikten sonra salon koltuğuna uzanıp telefonu eline alıyor. Kaşlarını çatıyor, derin bir nefes alıyor ve sosyal medyaya girip paylaşımlar arasında yıldırım hızıyla dolaşmaya başlıyor.

Amaç ne Gıcık olacağı, katılmayacağı ve asla tasvip etmeyeceği paylaşımlar bulup, sırayla hepsine sinirlenmek.

Hemen en katılmadığı ve en boş paylaşımları sıraya diziyor. Sonra"Tamamen saçmalık!"ve"Asla katılmıyorum!"cümlelerini kopyalayıp sırayla yapıştırıyor. Birkaç kişiye"Bunu nerenden uydurdun"yazıyor. Uzun bir yazıyı sonuna kadar okuyup"Bomboş bir yazı!"diye sitem ediyor. Bir paylaşımın yorumları arasına dalıp birkaç yumruk sallıyor. En son birkaç ünlüye laf çakıp yatıyor ve burnundan soluyarak uykuya dalıyor.

Böyle saçma bir rutin olabilir mi Maalesef oluyor. Ve buna"Sosyal Medyada Aranmak"deniyor.

Normalde insan saçma bulduğu bir şeyi okumaz. Bomboş bir yazı okuduysa ve vakit kaybettiyse, bir de üstüne yorum yazmakla vakit harcamaz. Peki neden böyle yapıyoruz Yani niye aranıyoruz

Muhtelif cevaplar olabilir ama bir tanesi kesin şu: Çünkü birileri böyle yapmamızı istiyor. Önemli şeylere kafa yormayalım, sürekli kavga edelim ve böylece daha yönetilebilir bir hâle gelelim diye uğraşıyorlar. Bunu da çok iyi başarıyorlar.

Yoksa sağlıklı bir insan niye her akşam sinirlenecek bir şeyler bulmaya çalışsın Niçin asla katılmayacağı şeylere takılsın Niçin bomboş paylaşımlara bir dolu yorum yazsın

Akıl var, mantık var yani!

Serseri kaldırımlar

Sosyal medyanın insanı pervasızlaştırma etkisi çok büyük. Herkese ulaşabiliyor ve dalaşabiliyor olmak öz güven zehirlenmesine yol açıyor. Hele pervasızlık bilgisizlikle birleşince, hiçbir uygulamayı desteklemeyen garip bir işletim sistemi zihni kösteklemeye başlıyor. Bilgi ve pervadan yoksun olan insan da kendisini rezil rüsva edecek şeyler yapabiliyor.

Zaten bu yüzden yılın kelimesi"beyin çürümesi"olarak seçildi. Beyni çürüyen bir kişi neler yapabilir peki

Necip Fazıl'ın şiirinin altına,"Sen kimsin ki kaldırımlara serseri diyorsun Sensin serseri!"yazabilir mesela. Victor Hugo'yu fakirleri aşağılamakla, Dostoyevski'yi suça özendirmekle itham edebilir. Sabahattin Ali'yi de"Kürk zenginlik değil, duyarsızlıktır"diyerek protesto edebilir.