Sanatçıları rahat bırakın
Sanatçı arkadaşlarımızın çoğu nahif insanlardır, zorlamaya hiç gelemezler. Sahici sanatçı olduklarını zannedecek kadar da kendilerinin farkında değildirler.
Ne ki, bilmedikleri anlamadıkları şey de yoktur; sanatçı ile zanaatçı arasındaki fark hariç.
Duygusal oldukları kadar da kullanışlıdırlar.
Amorf yapıları nedeniyle baskılara bağlı şekil aldıklarını keşfeden "çakal algı operatörlerinin" en kolay taklaya getirdikleri insan evlatlarıdırlar.
Taklaya getiremedikleri sahici sanatçılara da mavi gökyüzünü haram ederler. Orhan Gencebay'dan merhum Timur Selçuk'a kadar yapmadıkları rezillik kalmadı. Yavuz Bingöl'e küfretmek de en mutat "muhalif sporları" arasında.
Şu hâle bakar mısınız:
Filiz Akın ölüyor, taziyeden önce akıllarına, "Keşke Hülya Koçyiğit ölseydi" şeklinde terbiyesizleşmek geliyor. Sırf bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı seviyor diye Ajda Pekkan bile şerlerinden kurtulamadı. Fazıl Say dostum bile onca muhalifliğine rağmen linçlerinden az "nasibini" almadı.
Gezi'de malum "sanatçıları" taklaya getirmekle nasıl bir randıman aldılar ki aynı tarifeyi (CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in öncülük ettiği olayların ardından) uygulamak için yırtınıyorlar, bilemiyorum. (Özgür Bey'e de aşk olsun, mütevazısakin güç dedik, hırçın bir kantin militanı oluverdi. Bülent Arınç "Benim kahramanım" demişti, Papandreu'nun kahramanı çıktı. Neyse...)
Benim bildiğim şudur:
O kadar yırtındılar ki en sonunda Türkan Şoray'dan da istedikleri açıklamayı aldılar. Berna Laçin de hâliyle çok sevindi; "Önünde eğildiğim tek Sultan The Sultan" diye rüşvet-i kelam eyledi... Yahu 79 yaşındaki Türkay Şoray'ımızı ahir ömründe siyasi kavganıza meze yapmakla neyi elde etmeye çalışıyorsunuz ("Bernacığım" hele ki sen, milliyetçi ve mukaddesatçı geniş kitlelerin gözünde nefret objesine dönüştün diye Türkan Hanım da dönüşmek zorunda mı)
İşin garibi, Türkan Şoray kesmedi hemen ardından sırayı Ediz Hun'a getirdiler. Neyse ki o da arzuladıklarını verdi de en azından hayatta olduğunu öğrenmiş olduk. Zira sadece son bir yılda Ayten Gökçer'den Filiz Akın'a, Murat Soydan'dan Fatma Karanfil'e kadar (Ah Fatma Abla, nur içinde yat) ne çok Yeşilçam'ın yıldızını kaybettik.
Aramızdan ayrılanlar da bunlardan az çekmedi ha! Malkoçoğlu