O defteri elime geçirdim
Kimseciklere çaktırmadan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "olağanüstü süreç defterinin" peşine düştüm.
Ne zamandan beri mi
Esenyurt Belediyesi'ne kayyum atandığı günden tam 24 saat önce. Pardon, kayyum hadisesinden 1 gün sonraydı galiba.
"Çok zor oldu" demek isterdim ama CHP'deki "köstebeğim" sayesinde o kadar da zor olmadı doğrusu.
Boşuna uğraşmayın, kim olduğunu tahmin edemezsiniz. Hayır, olağan şüphelilerden, Engin Özkoç değil. Tamam, itiraf ediyorum, Özgür Özel'in defterine nasıl ulaşabilirim diye Engin Bey'den yardım istedim ama "İlişkim yok..." deyip kestirip attı. "Samsun'a çıkmışsın ya sen de onunla" deyince de "Ben Kemal Kılıçdaroğlu'yla başladım, onunla da bıraktım" karşılığını verdi. "Hani kurtuluş yoktu tek başına ya hep beraber ya hiçb-i rimizdi!" demeye kalmadı, kapattı...
Söz konusu defter konusunda yardımcı olur düşüncesiyle eski dostumuz Berhan Şimşek'i aramayı da bir an için aklımdan geçirmedim değil ama hemen vazgeçtim. Zira "Ben onun defterinin taaa..." diyerek sunturluya başlayacağı kuvvetle muhtemeldi. Neyse ki çok geçmeden CHP'deki köstebeğim aradı. Ne derler, iyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş.
Uzun lafın kısası, köstebeğimi açık etmeyeceğim elbette. Gazeteciyi kaynağını söylemeye kimse icbar edemez, biliyorsunuz.
Şu an defter elimde, önemli olan bu. Sevgili CHP'li okurlarım başta olmak üzere, efkârı umumiye ile paylaşacağım. Lakin, şimdilik sadece Samsun mitingi öncesi CHP yayın organlarından Sözcü'ye verdiği demeç dolayımında defterine düştüğü notları aktaracağım.
Evvela Özgür Özel'in mezkûr demecini hatırlayalım: "Esenyurt olayından bu yana olağanüstü süreç defteri tutuyorum, her şeyi not alıyorum. Mesela deftere 'Beşiktaş bardağı taşırdı' diye yazmışım. Olaylar Esenyurt ile başladı, kayyum atadılar. Beşiktaş'a operasyon geldi. Bu yapılanı savaş ilanı kabul ediyorum. Savaşta ne yapılırsa biz de onu yapıyoruz (...) bundan sonra savaştayız. Madem savaş ilan ediyorsun kabul ama, ilk ateşi o açtı... Cumhurbaşkanı 'Başkomutanım' diyor, biz de her cephede savaşıyoruz. Dili sertleştirdi, bizi bu noktaya mecbur bıraktı. İlk adımı o atacak, savaşı bırakacak, demokratik zemine dönülecek ve Ekrem Başkan serbest bırakılacak (...) Tank getir karşıma, ateş et, bomba at, öldür beni ama Atatürk'ün kurduğu partiye kayyum atamaya kalkma..."
Defteri dikkat ve rikkatle inceledim.
Gerçekten de Beşiktaş operasyonunun ardından "Beşiktaş bardağı taşırdı" yazmış. Fakat aynı şeyi Esenyurt'tan sonra da yazmış. İlginç olan, aynı sayfanın dibine "İlk Kan Rambo'yu tekrar izle" diye not düşmüş. Anladığım kadarıyla, Rambo'yu tekrar izledikten sonra mezkûr söyleşideki "Madem savaş ilan ediyorsun kabul ama ilk ateşi o açtı..." ifadesi şekillenmiş.