Ne güzel muhalifleriz

Biraz entelektüel poz, biraz "Batı normu", biraz "Bu ülke yandı bitti kül oldu" muhabbeti, al sana business class hakikat yolcusu.
Bir tweet, bir makale, iki revnaklı konuşma, günün "muhalif" kotasını doldururuz.
Oh be, yaşasın erdemli öfkemiz!
Her türden yolsuzluğa, usulsüzlüğe acayip karşıyız ama neredeyse markette sıraya kaynak yapmayı bile marifet sanırız. Zira "doğuştan hak etmişler familyası"ndanız.
Hepimiz pirüpak, hepimiz tertemiziz; pislik hep iktidardadır çünkü.
İktidarın ahlaki çürümesinden sürgit bahsederken ağzımızın suyu akar ama kendi çürümüşlüğümüzün binde birini yüzümüze vuran bizden de olsa, yüzümüzü buruşturmakla yetinmez, anında linç ederiz.
Üniversitede torpille asistan olmayı içimize sindiririz, sonra da "Liyakat yok" diye kıyametleri kopartırız.
Solculuğu, devrimciliği kimseciklere vermeyiz ama müstevli fonlarıyla beslenmekten de zerre miskali yüksünmeyiz.

***

"Her şeyin sorumlusu iktidar" deyip hemen her konuda vicdanımızı rahatlatırız.
"Dinci" tesmiye ettiklerimizi de putperestlikle suçlar, ama kendi putlarımıza dokunanı dokuz köyden kovarız.
Put kırmak çok zordur; işin ucunda yalnız kalmak var, en kötüsü de kendi mahallemizden sürgün yemek var...
Güvenli, risksiz ve bol alkışlı şekilde başkasının putunu kırmak varken, ne diye kendi putlarımızı kırıp konforumuzu bozalım Hele ki kendi putumuzun gölgesinde serinlemek varken.
Hem bu ülkede kim put kırıyor ki
Yeni sınıfın yeni dallaması mesabesindeki muhafazakârı, seküleri, liberali fark etmez, herkes kendi menfaatinin etrafında tavaf etmiyor mu

***