CHP'nin Ankara Etimesgut İlçe Kongresi'nde başkan adaylarından Faruk Özdemir kalp krizi geçirdiği için ambulansla hastaneye kaldırılıyor. Lakin seçim ertelenmiyor. Tam aksine, Cemal Emir adlı ilçe başkan adayı delegelerle kulis yapıyor, taraftarları da broşür dağıtıyorlar. Sonuç itibarıyla da seçimi kazanıyorlar. Eşzamanlı Faruk Özdemir'in ölüm haberi geliyor... Merhumun taraftarları "serzenişte" bulununca, "Bize ne öldüyse..." şeklinde utanç verici bir duyarsızlıkla karşılaşıyorlar. Haliyle sinirlerine hâkim olamayıp üzerlerine yürüyorlar... Bunları ve konuyla ilgili daha nicesini CHP'de dip dalga hareketiyle bilinen muhalif gazetecilerden Celal Eren Çelik dile getiriyor. "Daha nicesini" dediğim... Etimesgut seçiminin nasıl ayak oyunlarına sahne olduğunu CHP'li Yenimahalle Belediye Başkanı'nın etkisine (hatta vesayetine) varıncaya dek isim isim belirtiyor. Sözünü şöyle nihayete erdiriyor: "Evet yazıklar olsun size. Sonra çıkmışlar haktan, hukuktan, adaletten bahsediyorlar. İşiniz gücünüz rant olmuş, millete de bunu dava diye satıyorsunuz..." Gerçekten de yazıklar olsun! İlçe başkanı adaylarının henüz cesedi soğumadan "Bize ne öldüyse" demek, nasıl bir vicdansızlıktır Biz de "Bunlar ölülerimize saygı duymuyor, her ölümüzün ardından küfrediyorlar" diyoruz. Kendi ölülerine bile zerre saygıları yok ki. Menfaat vicdanlarını kapkara yapmış. Yeryüzünde hiçbir parti muhalefetteyken bu denli kirlenmez. Hayır yani, iktidarda olsalardı hâlleri nice olurdu. Gerçi "yerel iktidar" mesabesindeki belediyelerdeki hâlleri meydanda. Mesela, Hazine ve Maliye Müfettişi ve MASAK uzmanları tarafından yapılan inceleme sonucunda İmamoğlu'nun İBB'nin kaynaklarını yandaşlarını beslemek için nasıl çarçur ettiği, muvazaalı şirketler üzerinden nasıl usulsüzlüklere imza attığı ortaya