CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı ve Mansur Yavaş'ın "Aramızda hiçbir sorun yok" görüntüsü vermek için yan yana geldikleri görüşme çok ilginç bir "hesaplaşmaya" sahne olmuş.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ekrem Bey'in önüne kendisine hakaret eden trollerin listesini koyup "Bak senin adamların bana neler söylüyor!" demiş. Ekrem Bey de "Sen benim abimsin, ben böyle bir şey yapar mıyım" karşılığını vermiş.
Mezkûr iddiayı sosyal medya hesabından dillendiren Bekir Tiryaki, "Kılıçdaroğlu'na babam diyen kimdi" diye sormuş.
İddia ne kadar gerçek bilemiyorum.
Benim bildiğim, "Sen benim abimsin, böyle bir şey yapar mıyım" repliği Ekrem Bey'in ağzına cuk oturuyor. Eksiği var fazlası yok, o derece.
Eksiği var dediğim; başında veya sonunda "Çok üzülüyorum" ifadesi yer alsaymış tam olurmuş.
Gerçi tam olsa da çok ayıp!
Zira, söz konusu replik çokluk "sarakaya almak" için kullanılan kalıp bir ifadedir. Hadi diyelim Ekrem Bey'in niyeti sadece "kafakola" almak olsun, yine ayıp.

Ekrem Bey dostuma naçizane tavsiyem, ne Mansur Bey'i hafife alsın ne de kendini Kaf Dağı'nda görsün. "Bir Nagehan Alçı'lık canı var" unutmasın. (Hani bir defasında gezi otobüsüne almıştı da muhalif güruh biletini kesmişti neredeyse.)
Bir de muhalif güruhun bisiklet sürüşüne ve gülüşüne öldükleri Muharrem İnce'nin bir gecede hâli "nicoldu" aklından hiç çıkarmasın. Sırf "Adam kazandı" dediği için siyasi şizofrenler tarafından "hain" ilan edilmişti ya onu diyorum.
Ekrem Bey dostumun belediyecilik yapması için değil AK Parti'yi iktidardan indirsin diye kendisine oy verildiğinin farkında olmasına bir şeycikler demem.
Fakat bu böyledir diye de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı bu denli boşlamasın. Yolda kalan İETT otobüslerini, yürümeyen metro merdivenlerini ve lağım karışmış suları biraz olsun umursasın.