Bereketsiz Adam

Partisine lider olacak olgunluğa erişmeye başladı. Böyle devam ederse tam kıvama geleceğine şahsen ben inanıyorum.
Fakire sorarsanız, olgunlaşma süreci iktidara "kırmızı kart göstermek" gibi müthiş bir buluşla başladı. Gerçi Kılıçdaroğlu'nun arkasından hem ağlayıp hem de "iş çevirmesi" daha az "olgunluk" emaresi değildi.
Ne ki ben "kırmızı kart" çıkışını üreten zekâya bayıldım. Allah nazarlardan saklasın.
Geçen gün de kürsüde Yeni Şafak'ın manşetiyle gösterdiği performans olağanüstüydü.
Ne kadar belli olsa da lafın burasında kimi okurlar, "Kardeşim kimden söz ediyorsun baştan belirtsene, bulmaca çözmeye mecbur muyuz" diyeceklerdir. Haklılar ama bilmedikleri bir şey var: Adını baştan verince birçok okur yazıyı okumaktan vazgeçiyor. O kadar "bereketsiz" bir adı var.
Evet, bildiniz, Özgür Özel'den söz ediyorum.

CHP grup toplantısında, Yeni Şafak manşetini gösterdiğinde alkışların azalmasını, "Yeni Şafak'ın bereketsizliği" olarak yorumlaması da ne denli üst düzey espri yeteneğine sahip olduğunun göstergesi.
Demek ki Özgür Özel hem çok zeki hem de espritüel bir kişilik. Lakin bir kusurcuğu var, bilip bilmeden konuşmayı çok seviyor.
Mesela, Yeni Şafak'ın patronlarıyla soyadı benzerliğinden hareketle Berat Albayrak'ı gazetenin sahibi sanıyor.
Kusurcuk addettim ama belki de bunlara has bir özelliktir bu, bilemiyorum.
Zira, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin öncü eski Genel Başkanı (ışıklar içinde yatası) Prof. Türkan Saylan da Star Gazetesi'nin hâlâ Cem Uzan'ın olduğunu sanmış, kendisine soru yönelten mezkûr gazetenin köşe yazarı Fadime Özkan'a, "Bir de Star Gazetesi olacaksınız! Hükümet yandaşı gibi soruyorsunuz!.." demişti.

Mehmet Şimşek göreve gelir gelmez "Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır..." açıklamasını yapınca, tüm muhalefet coşkuyla alkışlamıştı.
Hatta refikimiz Yeni Şafak'ın adı lazım değil bir köşe yazarı da rasyonel zeminden çıkışın Berat Albayrak'la başladığını, bütün dengeleri, göstergeleri altüst ettiğini dercettiği yazısında, Mehmet Şimşek'in rasyonel zemin vurgusuna, "Umarız rasyonellik kesintiye uğramadan devam eder. Esasen Türkiye'nin kısa ve orta vadede başka seçeneği de yok..." ifadesiyle destek vermişti.