Albayrak'ın anıt eseri

Yeni nesil onu çokluk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı yapan Berat Albayrak'ın babası olarak tanır.
Bizim neslin Sadık abisidir.
Kitapları, eğilip bükülmez köşe yazıları ve konferanslarının yanı sıra duruşuyla da abimizdir.
Bu onurluklas duruşundan taviz vermediği için de Kenan Evren'in 12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte mahpus yolunu tutmuştur. Ki Berat Albayrak o vakitler henüz 5 yaşlarındadır.
Dolaysıyla, Sadık Albayrak bizim sadece abimiz değil, aynı zamanda kahramanımızdır.
Düşünceleri nedeniyle nice kovuşturmalardan geçmiş, mahkeme kapılarında süründürülmüş, zindanlara atılmış ama yolundan zerre miskali dönmemiştir.
En belirgin özelliği nedir diye fakire soracak olursanız hiç düşünmeden şunu söyleyebilirim:
Riyanın zerresi kapısından girmeyen müstesna bir münevverdir.

Masamın üzerinde Sadık Albayrak'ın "Son Devir Osmanlı Ulemâsı" adlı anıt eserinin yeni baskısı duruyor.
Çok hacimli bir eser. Dile kolay, tam 9 cilt.
Son Devir Osmanlı Ulemâsı'nın ilk 4 cildinde, parantez içine haşiye mesabesinde "İlmiye Ricâlinin Terâcim-i Ahvâli" yazılmış. Yani, ilmiye sınıfının biyografisi.
Şuracığa minik bir parantez açalım. Osmanlı'da İlmiye sınıfı ulemadan, Seyfiye sınıfı yöneticilerden, Kalemiye sınıfı da bürokratlardan müteşekkildir. Parantezi kapattık.
Son Devir Osmanlı Ulemâsı'nın arasında kimler yok ki...
İstanbullu, Gazzeli, Filibeli, Malatyalı, Trabzonlu, Halepli, Selanikli, Kırımlı, Kosovalı, Mekkeli, Trablusşamlı, Yanyalı, Batumlu, Bosnalı, Manastırlı, Kudüslü, Mardinli, Rodoslu, Urfalı, Yemenli, Bağdatlı, Giritli, Kavalalı, ila ahir.
İranlı bile var diyeyim de varın ötesini siz hesap edin. Diyeceksiniz ki İran'ın Osmanlı'yla ne alakası var Öyle de, mezkûr eserin birinci cildinde yer alan Abdülahad Davut Efendi'nin İran tebaasından olduğu, İran'da Urmiye şehrinde doğduğu, İstanbul'a gelerek Osmanlı tabiiyetine girdiği İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Farsça bildiği dercedilmiş.