Akşener müthiş zekâ

Günün birinde herhangi bir "arşiv faresi" serlevhamızdan hareketle, "Akşener yandaşıydı" demez umarım. "İroni" belasından böyle şeyler başıma çok geldi de, ondan söylüyorum. Akıllandım mı peki Nerdeee!... Doğrusunu isterseniz, "akıllanmak" da istemiyorum... İçkimiz yok, kumarımız yok, şurda bir "ironi" zevkimiz var; "operasyon çocukları" yüzünden ondan da vazgeçecek değilim. Kaldı ki, dangalaklar üzerinde işlem yapmak için "operasyon çocuklarının" bahaneye ihtiyaçları yok. Yalan dolan fabrikasyon ürünleri piyasada nasıl kapışılıyor görüyorsunuz. Bu arada kaynamasın: Akşener gerçekten çok zeki bir siyasetçi. (Not: Gülenler veya inanmayanlar burada ayrılabilirler. Biz "ciddi" okurlarla devam edeceğiz.) İP Genel Başkanı Akşener her şeyden evvel 6'lı yuvarlak masayı avucunun içine almış oynatıyor. O kadar da açıktan oynuyor ki, bir tek "Sizinle oynayacağım!.." demediği kaldı. Kendi kontenjanından 6'lı masaya dahil ettiği DP lideri Gültekin Uysal marifetiyle akıllarını nasıl almıştı biliyorsunuz. Cumhurbaşkanı adayı ölçütünü, "20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak!" şeklinde açıklamıştı hani. Yani, Gültekin Uysal'a attırdığı bu tek taşla adeta kuş katliamı yapmıştı. Davutoğlu, Babacan değil sadece; Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu'nun bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde "çatı adayı" yapmak istedikleri Abdullah Gül'ü de böylece devre dışı bırakmıştı. Zaten esas hedef Gül'dü. Sonradan yapılan, "Biz onları kastetmedik" yollu açıklamalar, tarz-ı siyasetinin gereğiydi. Tıpkı, partisinden bir milletvekilinin, Kılıçdaroğlu'nun Alevi olmasının seçilmesine engel olacağına dair açıklamasının ardından, Akşener'in özür dilemesi gibi. Ümit Özdağ, "Akşener'den izinsiz hiçbir milletvekili böyle bir açıklama yapamaz..." demişti. İP'i birlikte