Bir yanda müstear adı Katie Johnson olan 13 yaşındaki kız çocuğunun Epstein'in partilerinden birinde Trump'ın kendisine tecavüz ettiği iddiası, diğer yanda Netanyahu'nun çocuk avcısı terörist askerlerinden arta kalan Gazzeli çocukları açlıktan ölmeye mahkûm etmesi...
Bir yanda Epstein'in 50'nci yaş günü için hazırlanmış anı kitabında kendisine atfedilen bir not bulunan ABD Başkanı Trump, diğer yanda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Gazze'de işlediği insanlığa karşı suçlardan ötürü hakkında tutuklama emri çıkartılan Soykırımcı İsrail'in Başbakanı Netanyahu
Hülasa...
Bir yanda Trump'ın Epstein adasındaki rezaletleri, diğer yanda Netanyahu'nun Gazze'deki soykırımı.
Hangisi daha korkunç, hangisi daha ahlaksız
Soru rahatsız edici farkındayım. Fakat soykırıma karşı çıkmayı antisemitizme indirgeyen Alman Başbakanı Merz gibiler için "yabancılaştırma efekti" marifetiyle daha da rahatsız edici şekilde sormak istiyorum:
Şayet Hitler milyonlarca Yahudi'yi soykırıma uğratmamış olsaydı ve bunun yerine bir adada Trump gibi kız çocuklarını istismar etmiş olsaydı, hangisi ahlaken daha korkunç olurdu
***
Kaldı ki Trump'ın "reşit olmayan kız çocuklarıyla" ilişki kurduğu iddiası ne kanıtlanmış ne de davaya dönüşmüş. Lakin mahut ithamlar Demokles'in kılıcı gibi Trump'ın başında.Buna mukabil uluslararası mahkemeler tarafından tescilli soykırımcı Netanyahu'nun Gazze'de masum sivilleri sığındıkları çadırlarıyla birlikte canlı canlı yaktığı ne itham ne de iddia... İki yılı aşkın süredir tüm dünya naklen soykırım görüntüleri izliyor.
İsrail istihbaratının eski isimlerinden biri çıkıyor, "Epstein zaten şantaj aparatımızdı, Amerikalı siyasetçileri onunla tuzağa düşürdük..." diyor. Yani mesele sadece sapıklık değil, aynı zamanda şantaj mekanizması. Trump'ın korkusu da bundan. Eğer İsrail'e karşı sesini yükseltirse, "Kaç kız çocuğuna istismarda bulundu" sorularına cevap vermek zorunda kalacak. Dünya işte bu kirli şantajı izliyor...
Trump da deşifre olmamak için daha korkunç bir ahlaksızlığın (Gazze soykırımının)