6'lı masayı ziyaret eden deli

Yuvarlak masayı 28 Şubat'ta kurmadan önce malum 6'lı son kez yan yana gelmişti. Ukrayna krizi konusundaki sessizlikleri fazla göze batmıştı. En azından zevahiri kurtaracak ortak bir cümle üreteceklerdi. Bir de mümkünse ekonomik sıkıntılara nasıl çözüm bulacaklarına dair somut bir şey söyleyeceklerdi. Prova mesabesindeki bu toplantıyı medyadan özenle saklamışlardı. Lakin, son derece şık giyimli bir adam müfettiş bir edayla, "Masadalar mı" diye görevliye sordu. Kim olduğu sorulunca da görevlinin anlayamayacağı şekilde İngilizce bir şeyler söyledi. Hemen ardından da "Bi saniye kardeşim, demek ki bir bildiğimiz var!" diyerek hızlı adımlarla yuvarlak masanın kurulduğu lokasyona yöneldi. Görevli neden sonra kendini toparlayıp acil koduyla içeriyi aradı. Görevlinin verdiği bilgiden herhangi bir kanıya ulaşamadılar. Yuvarlak masadaki 6'lıdan bıyıklı ve tıknaz olanı, "İngilizce konuştuğuna göre yabancı olmalı..." dedi. Uzun saçlı olanı, "Böyle teklifsiz geldiğine göre çok önemli biri herhalde... Ama ben ABD Büyükelçisi'yle daha yeni görüşmüştüm..." dedi. Tıknaz olmayan bıyıklı kayıtsız kalmadı: "Ben de yeni görüştüm..." Bıyıklı ve tıknaz olanı adeta el yükseltti: "Ben de Birleşik Krallık Büyükelçisi'nin ziyaretini kabul etmiştim..." İçlerindeki sakallı araya girdi: "Önemli olan İngilizce konuşması değil, İngilizce ne dediği. Şayet 'Okey. I'm okey' dediyse..." Uzun saçlı olanı şappadak sözünü kesti. "Yapmayın canım. Ne malum onun olduğu" dedi. Sakallı, "Tahmin yürüttüm yahu" karşılığını verdi. Devamında da "Yüzünde Rabbi Yessir gördüm demedim ya!" diyecekti, son anda vazgeçti. Sonra da kendi kendine güldü. Neden güldüğünü merak eden olmadı. Müthiş merak içinde ziyaretçilerini beklerlerken yabancı adam "dan" diye içeri girdi. Gayriihtiyari ayağa kalkacak gibi oldular. Dışardan gelen adam "Oturun oturun, rahatsız olmayın!.." dedi. Tek tek hepsini süzdükten sonra da "İçinizde cumhurbaşkanlığına aday olacak olan kim" diye sordu. Ne diyeceklerini bilemediler. Öyle bakakaldılar. Dışardan gelen adam birden sinirlendi. "Adayınızı benden saklarsanız, asla affetmem!" diye tehdit etti. Telaş içinde, "Adayımızı belirlemek için daha çok erken!" dediler. "Görünür değildim ama tam göbeğindeydim" edasıyla yuvarlak masaya kurulan sinsi ve bıyıksız olanı, "Madem adayınızı belirlemediniz, neden erken seçim istiyorsunuz derseniz..." dedi