Yarım asırlık kutlu yürüyüş

DİLE kolay değil mi Yarım asır hak bir çizgide sabitkadem durabilmek! Nice insanın sabahtan akşama fikir değiştirdiği bir dünyada, bu onurlu ve sağlam duruşu çok önemsiyorum. Millî Gazete bugün 49. yılını tamamlıyor; yarın ise 50. yılına başlıyor. Temeli nasıl bir samimiyetle atıldı ki, ilk günde okunan besmelenin bereketi ile istikametini hiç bozmadan bugünlere ulaşabildi. Sözün burasında, Millî Gazete'nin yayın hayatına başlaması için start veren Erbakan Hoca'ma " Allah razı olsun" diyorum. Diğer gazetelerin "okuyucuları"; Millî Gazete'nin "bağlıları" vardır. Millî Gazete kâinat çapında büyük ve ulvî bir davanın misyonunu üstlenmiştir. Dünyada logosuna, "Hak geldi, bâtıl zâil oldu" esasını yerleştirmiş başka gazete yok. İslâm dünyasında "ümmetin gazetesi" ünvanını kazanmış tek gazete. Millî Gazete'nin ilk günkü çizgisinden sapmadan bugüne gelmesinde emeği geçen bütün kardeşlerime teşekkür ediyorum. Vefat edenlerine Allah merhametiyle muamele etsin! Günümüzdeki haber kirliliğini görünce, Millî Gazete'nin varlığının ne büyük anlam ifade ettiğini daha iyi anlıyoruz. Sorumsuzca ve çıkarının gereği olarak çarpık ve asparagas haber yapanların insan zihninde yaptığı tahribatı düşünebiliyor musunuz Necip Fazıl, bu zihniyetteki zavallılar için, "Bir vicdanın bilemem kaçtır hava parası" demişti. Sağlıklı düşünebilmek için berrak ve net kaynaklardan beslenen bir zihinsel işleyiş gerekli. İşte, fikir namusu hassasiyeti ve sorumluluğu taşıyan Millî Gazete'nin büyüklüğü buradan geliyor. pushfn('ads'); ZULME RIZA ZULÜMDÜRERBAKAN Hoca, mazlumların hakkını savunan, bütün gücü ile zulme karşı direnen Millî Gazete'ye büyük önem verirdi. Onu, "müspet medyanın öncüsü yiğit gazete" olarak görürdü. Önemli toplantılarında bile Millî Gazete'yi gündemine alırdı. Onlarca gazete arasında içinden seçerek çıkardığı ilk gazete Millî Gazete olurdu. Fikir tohumlarının atılması ve davanın yayılması için medyaya duyulan ihtiyacın büyüklüğünü çok iyi bilirdi. Yine Erbakan Hoca, yalnız zulüm yapanı değil, o zulme sessiz kalanı da sorumlu tutardı. Şu örneği birkaç defa dinledim: "Ben, yalnız 16. Lui'nin yaptığı zulümleri değil, o zulümlere sessiz kalan o günün yazarlarını da kınarım." Erbakan Hoca, 300 bin satan bir Millî Gazete'nin toplumdaki ağırlığını, 300 milletvekili ile TBMM'de temsil edilmekten daha üstün görürdü. Meclis'teki üstünlüğü, müspet medyanın "kalıcı" hale getireceğine inanırdı. İktidar gücü medya gücüyle tamamlanır. Millî medyanın güçlü olması davamızın ayakta kalmasını sağlar. Erbakan Hoca, "Böyle bir güce ulaşırsak, anahtarı getirip bize teslim edecekler" derdi. O yüzden, cihadın üç çivisinden birinin Millî Gazete'yi takip etmek olduğunu söylerdi. Millî Gazete şuurlu ve ehil ellerde bugünlere geldi. Günlük baskısı, e-gazete ve dijital ortamdaki haber portalları yoluyla en çok okunan gazeteler arasında. Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Kasım ayı ortasındaki bir konuşmasında, "Günlük 1 milyon 400 bin civarında tekil giriş alıyoruz" demişti. pushfn('ads'); 50.