Saadet vakti geldi!

HEPİMİZİ üzen acıklı manzaraları birlikte yaşıyoruz. Her taraf yangın yeri! Feryatlar göklere yükseliyor. Salgın, ekonomik kriz, sosyal facialar, birbiriyle görüşmeyen sözde siyasi liderler Halk, gün geçtikçe ümidini kaybediyor. Geleceğini başka ülkelerde arayanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Kardeşler! Tarihe bakın! Nice sıkıntıları aşarak bugünlere geldik. Anadolu toprakları mümbit! İnsanları fedakâr! Önümüzde her türlü sıkıntıyı aşabilecek doğru örnekler var. Türkiye'nin sıkıntısı yanlış yönetimdir! Söylenenlerle yapılanların uyum sağlamadığı tutarsızlıklarla karşı karşıyayız. Özü ve sözü bir kadrolar gerekli. Millî Görüş'ün temsilcisi Saadet Partisi'nde yarım asırlık imtihanını yüz akıyla veren seçkin kadrolar var. Saadet Partisi'nin AKP dönemindeki en büyük hizmeti Türkiye'yi itidale davet etmesi; kutuplaştırma, ayrıştırma siyasetine karşı çıkmasıdır. Şimdi, halkın gözü, kulağı Saadet Partisi'nde! Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun şu sözlerini birlikte değerlendirelim: pushfn('ads'); "İktidara gelince halkımıza verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Biz, verdiğimiz sözü tutarız. Geçmişte bunu gösterdik. AKP, bundan sonra problemleri çözecekmiş! Peki, 19 yıldır neredeydiniz Kış uykusuna mı yattınız İktidar vaat etmez; icraat yapar." Saadet Partisi teşkilâtlarında gözle görülür bir hareketlilik yaşanıyor. Herkesin birleştiği bir gerçek: "Saadet Partisi'nin özgül ağırlığı yüksektir!" Bugüne kadar halk AKP'yi "Millî Görüş partisi" olarak algıladı. 20 yıllık deneme sonucu gerçeği gördü. Şimdi işin sahibini arıyor. Fikrin merkezi olarak Saadet Partisi'ni dinliyor. Doğruluk ve özgül ağırlığını oya dönüştürmek istiyor! İKTİDAR ZAMANIGeçtiğimiz Pazar günü Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı yüksek katılım ve büyük coşkuyla "İl Divanı"nı gerçekleştirdi. Programda konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, "Saadet Partisi'nin tek başına iktidarı için çalışıyoruz" diyerek hedef gösterdi: "Saadet Partisi'nin, cumhurbaşkanı adayının seçilmesi için çalışıyoruz. 2004'teki yerel seçimlerde İstanbul'da birinci parti olarak çıkacağız inşallah!" İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı da kararlıydı. Hükümetin halktan koptuğunu anlattı. İsraf ve şatafat içinde halkın umutlarını sömürdüğünü söyledi: "Milletin derdiyle dertlenmeyen, kendi insanını kandırmaya kalkışanların dilinden vatan, bayrak, devlet türküsü düşmüyor. Bunlar Saray'larının itibarlarının faturasını gecekondulara kesenlerdir. Şatafatlı yaşamlarının külfetini kâğıt toplayıcılarının çekçeklerine yıkanlardır. İnsanımızın emeğini, alın terini, umutlarını sömürdüler; hâlâ sömürüyorlar." pushfn('ads'); Hükümet, geçmekte olduğumuz kriz sürecini, milletin temsil yeri TBMM'de "özel gündem"le niçin görüşmüyor Siyasi partiler ve halkla işbirliği yaparak niçin "el birlik bir tasarruf seferberliği" başlatmıyor Halka; lokmaları küçültün, kuru ekmek yiyin, iki kilo domates yerine iki tane alın, öğütleri veriyor. Niçin bunu kendilerinden başlatmıyorlar Meselâ, halk hükümetten "Saray'ın masraflarını yarıya indirdik, 2. ve 3. Saray yapımını durdurduk, başta lüks makam araçları olmak üzere, her türlü israfı önleyeceğiz" türünden sözler duymak istiyor. Hükümet gözünün önündeki sıkıntıyı görmezken; 2023, 2053, 2071 vizyonu diyerek, halkın aklı yokmuş gibi, hayal pazarlamaya