Saadet Partisi ile AKP farkı

SURİYE en uzun sınıra sahip olduğumuz Müslüman bir komşumuz. 11 senedir iç çatışmanın içinde. Saadet Partisi sorumlu davrandı. 2012'de, iç çatışmanın daha yeni başladığı bir zamanda, bir heyetle Suriye'ye giderek Beşşar Esad'la diyaloga geçti. Muhalifler adına bazı sözler de aldı. Amacı, Müslüman kanının dökülmesini engellemekti. Çatışmanın sona erdirilmesi için hükümetin de diplomasiyi işletmesini önerdi. Saadet Partisi diyalog kurma adımını attı. Konuyu diplomatik yönden çözmek için sıra hükümetteydi. Fakat o da ne AKP, "Esad zalim" diyerek diplomasiden kaçıyordu. İç çatışmadan daha bir ay önce aile olarak birlikte tatil yapıp, "Kardeşim Esad" dediği kişiye "zalim Esad" demeye başladı. Çünkü ABD "Esad'la normalleşmeyi" istemiyordu. İç savaşın hızlanması ile birlikte ülkenin yarıdan fazlası mülteci durumuna düştü. Bunların 4 milyon kadarı Türkiye'ye sığındı. Gelenler insandı. Türkiye'ye emanetti. Uluslararası hukuk mültecilerin haklarını belirlemişti. Hükümet Esad'la güçlü bir diplomasi başlatarak Suriye'nin güvenliğini sağlayıp mültecilerin özgürce ülkelerine dönmesi için çalışacak yerde, onlara vatandaşlık vermeye başladı. pushfn('ads'); Türkiye; İsrail, ABD, Rusya gibi ülkelerle diplomasi yürüttüğü halde, Suriye ile ilgili olarak aynı şeyi yapmıyordu. Esad zalimse, diplomatik yolla mültecilerin hakkını ondan alma mücadelesi vermesi gerekirdi. Dış politikada problemlerin çözümü, ancak etkili bir diplomasi yürütmekten geçerdi. Fakat hükümet bir türlü bunu yapmıyordu. HÜKÜMET GEÇ KALDIHÜKÜMET sığınmacılar konusunda farklı hesaplar içindeydi. Onlara vatandaşlık veriyor, ara eleman ihtiyacını gidermek istiyordu. Diplomasinin devreye girmemesi halk arasında da tedirginlik oluşturdu. Esad'la ABD, Rusya, Lübnan görüşüyor; hükümet en yakın komşusuyla işi askıya alıyordu. Türkiye'de binde 4'le temsil edilen Doğu Perinçek ve onunla birlikte hareket eden Ethem Sancak bile Esad'la diyaloga geçti. Siz, 4 milyon insanın sorumluluğunu üzerinize alıyor; fakat onların ülkelerine dönmesi için Esad'la diplomasiye geçmekten kaçıyorsunuz! Bu hükümetin diplomatik zaafıdır, yetersizliğidir. 2011'de Suriye ile ilişkiler iyi bir noktada iken, ABD sevdasıyla Suriye'yle ilişkileri kesen de bu hükümet oldu. Bereket ki, dünyada ve Türkiye'de şartlar zorladı da; hükümet, "Görüşelim bari" noktasına geldi. pushfn('ads'); Saadet Partisi her fırsatta hükümeti uyardı. Siyonist İsrail'le diplomasiyi sürdürürken, Suriye ile ilgili bir adım atmayışını eleştirdi. Çünkü asıl oyun Türkiye üzerine oynanıyordu. Problemleri çözülmeyen Suriyeliler ile Türkiye halkı arasında gerginlikler yaşanmaya başladı. ABD, 2001'de Endonezya'dan Fas'a kadar 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştireceğini duyurmuştu. Suriye'de ÖSO ve PYD terör odaklarına silahları ABD veriyor, tabii yapıyı bozuyordu. ABD, büyük oyunu Suriye üzerinden Türkiye'ye karşı oynamaya çalışıyor. Erbakan Hoca, yıllar önce tuzağı gördü; "Bir gün mesele Suriye olursa, bilin ki asıl hedef Türkiye'dir" uyarısı yaptı. "ÖZÜR BORÇLUSUNUZ"SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, hükümetin Suriye'yle diplomatik temas noktasına