Milli Eğitim Bakanlığı çok uzun zamandır üzerinde çalıştığı yeni müfredatın taslağını kamuoyuyla paylaştı. Bu müfredatı 4 gün süresince, Yiğit Okulları Genel Müdür Yardımcısı Derya Kargılı ile değerlendirmeye çalıştık. Müfredatımızı, diğer ülkelerle kıyaslandığımızda, yüzde 50 daha ağır olduğunu görüyoruz. Bu sebeple sadeleştirilmeye gidildi. Sadeleştirmede bütünsel ve bütün gün bir eğitim modeline önem veriliyor. Özellikle de öğrencilerin, kendini tanıması ön plana çıkıyor. Derslerde Türkçe'nin öneminin altı çizildi. Matematikte özellikle yeni kazanımlar eklendi. Fen bilgisinde 13 alanda, sosyal dersinde 17 alanda yeni kazanımlar elde edildiği belirtildi. Daha çok sonuç odaklı değil, süreç odaklı bir eğitim modeli.
Modelde iyi ve ahlaklı insan olmak işlenmiş. İyi insan yetiştirmek, topluma faydalı bireyler olmanın üzerine ahlaki eğitim sunulmuş. Bütüncül bir eğitim modeli denildi, bu da çok kıymetli. Özellikle fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak, bütünsel eğitim modeli yaklaşımlı bir model.
Ezbere dayanan sistemde, bilgi unutuluyor. Öğrenme bir süreç. O yüzden süreç odaklı diyoruz. Öğrenmede, o bilgi öğrencide kalıyor. Sosyal etkinlikler, geziler, araştırmalar bunlar tamamıyla sosyal sorumluluk altında öğrenme modeli. Öğrencilerin sosyal sorumlulukta aktif olarak yer almaları, ezberden daha çok yorumlama, analitik düşünme ve sentez yapabilme modelinin en temel unsurlarından bir tanesi.
ÖĞRETMENLERİN GÖRÜŞLERİ ÖNEMLİ
Mevcut eğitim modelinde çocukların özellikle lisans seviyesinde öğrenmesi gereken bir bilgiyi, lise veya ortaokul seviyesinde vermeye gerek yok. Bunun üzerinde düşünülerek, bu bilgilerin sadeleştirilmiş olması çok kıymetli. Ben daha çok öğrencinin yaşayarak öğrenme modeline hizmet edilmesi tarafındayım. Yaşayarak öğrenme modelinin eğitim müfredatı içerisinde yer almasını özellikle arzu ederim. Fonksiyonlar, kalıplar, terimler hepsi unutulabiliyor. Bunları yaşayarak ve müfredatın içine sokarsak daha kalıcı olacak.