Anlayarak hızlı okuma

Önemi gün geçtikçe artan dijital okuryazarlık, medya okuryazarlığı becerisi doğru bilgiye ulaşmanın yanı sıra, öğrencilere gelecekteki kariyerlerinde faydalı olacak teknoloji becerilerini geliştirme fırsatı sunuyor. Okuma konusunda da geçmişten bugüne farklı teknolojiler eğitimlere süreç içerisinde entegre edilmiş. Eski çağlarda okuma ve anlama, zihinsel sistem arasında koordinasyon gerektiren bir beceri olarak ortaya çıkmış. Anlayarak hızlı okuma genellikle sınavlarda başarı hedefi olan ya da başarılı olsa da artırmak isteyen öğrencilerin tercihi gibi gözükebilir. Günümüzde her birey dijital çağ ile birlikte bir ihtiyaç doğrultusunda eğitim modellerinin içerisinde yer alıyor. Bu konuyu, Nida Koç Akademi Kurucusu Nida Koç ile konuştuk.
Nida Hoca, önce hızlı okumanın tarihçesinden bahsetti. Bu tekniğin gelişimi 1940 yıllarına, İkinci Dünya Savaşı'na dayanıyor. Gözün, vücudun herhangi bir organ gibi, egzersiz gördükçe daha etkili olmaya başladığını bilim adamları ispat etmişler. Böylelikle tembel göz daha atik davranmaya ve gördüğü şekli daha hızlı olarak beyne yollamaya alışmış. Bu alandaki bilimsel çalışmalar ilerledikçe gözün saniyenin yüzde biri hızıyla bir kelimeyi görüp algılayabildiği tespit edilmiş.
KİŞİSEL GELİŞİMİN SAĞLANMASI
Gözün belirlenen yeteneklerinden biri de zannedildiğinden çok daha geniş bir alanı aynı anda görebilmesi. Sinemaların ortaya çıktığı ilk günlerde bu durum tam bilinmediği için perdeler çok küçük yapılmış. Çünkü gözün başı çevirmeden tek bir alanı görülebileceği sanılıyormuş. Bütün bu gelişmeler eğitimciler tarafından hızlı okuma tekniklerine transfer edildi. Gözler eğitildikten sonra hem daha hızlı hareket etmeye hem de iki, üç ya da dört kelimeyi birden görmeye başladı. Süregelen süreçlerde bilgiyi aktarma bir de bunun becerisini edinme süreci var. Birtakım egzersizlerin belirli bir sıklıkta ve sürede yapılması gerekiyor.