Gençlerimiz ve yapay zekâ

Son yıllarda dijital dönüşümle birlikte yapay zekânın girmediği alan kalmadı. Enerji, turizm, otomotiv, savunma sanayi ve eğitim alanında yapay zekâ önemli yenilikler getiriyor. Hayatı kolaylaştıran bu yenilikler bir taraftan yeni alanların açılmasına imkân sunuyor. Geçtiğimiz hafta Yeni Asır Gazetesi'ndeki köşesine yapay zekâ alanındaki gelişmeleri aktaran Senin Kariyerin Danışmanlık kurucusu ve İK Yönetim Danışmanı Yazar Gonca Elibol ile bir araya geldik. Elibol, Yönetim Bilişim Sistemleri alanında ikinci yüksek lisansını yapıyor ve Endüstri 4.0 ve Türkiye'nin Geleceği alanında tez çalışması yürütüyor.
Elibol: "Tüm teknolojilerin ortaya çıkış amacı hayatı kolaylaştıran çözümler sunmaktır. Ancak şunu belirtmekte fayda var. Dünya nüfusu giderek yaşlanıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye'deki gibi genç nüfus yok, birbirinden nitelikli insan kaynağımız var. Uluslararası araştırmalara göre yapay zekânın 2030 yılına kadar 13 trilyon doları geçmesi bekleniyor. Bu nedenle gençlerimizi yapay zekâ üreticisi yapabilmemiz lazım. Bunun yolu eğitimdir. Anasınıfından itibaren çocuklarımızı teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten bir aşamaya getirmemiz lazım. Mesela STEM dersleri, doğrudan projeler üzerinde öğretilebilir. Üniversite-sanayi işbirliği ve meslek liselerindeki çalışmalar gibi MEB'e bağlı tüm okullarda yaygınlaştırılması sağlanabilir.
Mesela haftanın birkaç günü, ortaokul ve lise öğrencileri için bazı dersler direkt olarak sanayide ve üretim yapan bir fabrikada verilebilir. Eğitime destek veren sanayicilerimiz içinde kredi teşviki gibi çeşitli alanlarda destek verilebilir. Sanal gerçeklik teknolojileri ile dersler uygulamalı gösterilebilir. Maalesef son yıllarda beyin göçü oranları yükseliyor. Bunu önlemek için Türkiye'ye değer katan ve üreten gençlerin önünü açmalıyız" diyor.