Türkiye coğrafyamızın eğitim merkezi olmalıdır

Enderunlardan Medreselere, Köy Enstitülerine; Türkiye'yi Bir Eğitim Merkezi Haline Getirebilecek Güçteyiz"Ne yaparsak Türkiye'yi eğitim merkezi haline getirebiliriz" cümlesini, biraz eğitimin sosyal tarihi, kültürel ve felsefi temelleri üzerinden açmaya çalışalım. Ülkemizin eğitimi bir çekim merkezi haline gelmelidir. Yani bir nevi Türkiye dünyanın, bölgemizin, coğrafyamızın, eğitim başkenti olmalıdır. İnanın; ülkemiz, Enderunlardan medreselere, Köy Enstitülerine uzanan eğitim deneyimiyle, dünyanın eğitim başkenti olabilecek güçtedir. Ama ülkemizin, dünyanın ve coğrafyanın eğitim merkezi olması için öyle prensin öpmesine falan da gerek yok. Yeter ki aklı, bilimi merkeze alalım ve eğitime aşkla, tutkuyla bağlı, eğitim hayalleri olan, eğitim için heyecanlanan, eğitimden anlayanlar eğitime yön versinler.MEB, Ülkemizi Coğrafyamızın Eğitim Merkezi YapabilirEvet, eğitimde daha iyi olmamız, ülkemizi bu dünyada ve coğrafyadaki eğitim merkezi yapmamız için öyle prensin öpmesine veya sihirli bir şeylere gerek yok. Bu ülkenin tüm bunları yapacak birikimi, eğitimcisi ve bilim insanı vardır. MEB, ülkemizi, coğrafyamızın eğitim merkezi yapabilir. Sayın Bakan, adeta, bir eğitim seferberliği ilan edercesine, yanına eğitimin tüm paydaşlarını alarak, işin içine YÖK, TÜBİTAK ve TBMM'yi de katarak, ama son sözü MEB'in söyleyeceği şekilde bu işi yapabilir. MEB, siyasetten uzak, tamamen bilime dayalı, kararlı üst bir devlet ortak aklı ve iradesiyle tüm bunları yapabilir.Elbette, eğitim sistemimizin dünyada hak ettiği yeri alabilmesi ve mevcut kaynaklarımızı en üst düzeyde kullanıp, dünyada eğitimin başkenti, bir çekim merkezi olabilmesi için felsefi bir temel üzerinden temellendirmeli ve anlamlandırmalıyız. Ama bu