Okuyan her çocuk önce kendisini sonra da içinde yaşadığı toplumu geliştirir

Eğitimci yazar Rüya Gündüzhev ile öğretmeni, öğrenmeyi, çocuk kitaplarını, kitap okumanın çocuklar için faydalarını ve çocuklara önerilerini konuştuk."Öğretmenin asıl misyonu öğrenme süreçlerini iyi yönetmek, öğrencinin bilgiye ulaşma yollarını kolaylaştırmak ve öğrencinin bilgiyi anlamasına, anlamlandırmasına, yapılandırmasına, yorumlamasına ve bilgi üretmesine katkıda bulunmak olmalıdır. Öğrenciye bilgiyi buldurmalı, yorumlatmalı ve yeni fikirler üretmesini sağlamalıdır. Ancak bu şekilde öğrenci sorgulamayı ve eleştirel düşünmeyi öğrenir, geliştirir.""Öğretmenin sınıfta çocuğa kazandırmak istediği birçok tutum, davranış ve bakış açısı evde desteklenmeyince öğretmen çok yol kat edemez. Öğretmenin işini üstlenmeye çalışan değil öğretmen ile iş birliği içinde olan veli öğrenciye başarı kazandırır.""Okuyan her çocuk önce kendisini sonra da içinde yaşadığı toplumu geliştirir. Çocuğun hayal dünyası güçlenir, böylece yaratıcılığı artar. Yaratıcılığı güçlü olan çocuklar karşılaştıkları birçok soruna kolaylıkla çözüm üretir. Çözemediği sorunlarını hikâye kahramanlarıyla birlikte çözer. Okuduğu bir kitap sayesinde ilgilerini, yeteneklerini keşfeder."Öncelikle Rüya Gündüzhev kimdir, bize biraz bahseder misinizBen 1 Nisan 1977 yılında Kars'ta doğdum. Çocukluğumun kısa bir bölümü Kars'ta geçti. Henüz okula gitmediğim dönemde babamın tayini İstanbul Galatasaray Postanesine çıkınca İstanbul'a taşındık. Sonra öğrenim hayatıma İstanbul'da devam ettim. Ailem Bolşevik ihtilalinde Azerbaycan'dan gelip Kars'a yerleşmişler. Çocukluğumda hatırladığım; eğer mevsim yaz ise bahçede, kış aylarında da sobanın olduğu odada toplanırdık. Dayılar, teyzeler herkes olurdu. Geldikleri yerlere ait anılar, hikayeler anlatırlardı. Hele bir dayım vardı, durduk yere bir şiir dökülürdü dilinden. O an hemen oracıkta yazıvermiş. Bir daha istesen söyleyemezdi. Öyle güzel bir hikayecilik ve anlatım vardı ki tıpkı dede korkut hikayeleri tadında. Dimağımda yer eden böyle sıcak bir ortamda büyüdüm. Bana kalırsa o anlar benim hayal gücümü çok besledi. Çocukluğumun dışında 23 yıllık öğretmenim, 10 yıldır çocuk kitapları yazıyorum. Hala baskıları devam eden yüzün üzerinde eserim var. Öğretmen kimliğinizi göz önünde bulunduracak olursak. Bize eğitim öğretim sürecinde öğretmenin rolünden biraz bahsedebilir misiniz Size göre öğretmen bilgiyi aktaran mı, bilgiye ulaştıran bir rehber mi olmalıElbette öğretmenin asıl misyonu öğrenme süreçlerini iyi yönetmek, öğrencinin bilgiye ulaşma yollarını kolaylaştırmak ve öğrencinin bilgiyi anlamasına, anlamlandırmasına, yapılandırmasına, yorumlamasına ve bilgi üretmesine katkıda bulunmak olmalıdır. Öğrenciye bilgiyi buldurmalı, yorumlatmalı ve yeni fikirler üretmesini sağlamalıdır. Ancak bu şekilde öğrenci sorgulamayı ve eleştirel düşünmeyi öğrenir, geliştirir. Öğretmen bilgiye ulaşmayı sağlayan bir rehber ise bilgiye ulaştırma yolları yöntemleri nasıl olmalıdırBunun için daha çok deney ve gözlem yapmalı, tartışma ortamları yaratmalı, araştırma ödevleri, müze, sergi gezileri ve röportaj yapmaya teşvik etmek gerekir.Veli profili eğitimin neresinde olmalıdırÖğretmenin sınıfta çocuğa kazandırmak istediği birçok tutum, davranış ve bakış açısı evde desteklenmeyince öğretmen çok yol kat edemez. Çocuklara ilk yıllarda yapılacak eğitimin niteliği, gelecekteki başarıları, okula karşı, derslere karşı tutumları üstünde önemli bir etkiye sahip. Okulöncesi ve ilkokul döneminde çocukla etkileşimde bulunan kişilerin, özellikle öğretmenlerin çocukların geleceğini biçimlendirmede, sağlıklı bir kişilik kazanmalarında rolleri büyük. Bu yüzden internetten eğitim yöntemi araştırıp uygulamaya çalışan bir veli değil, öğretmenin çocuk gelişimi, rehberlik, çocuk psikolojisi, eğitim yöntemleri konularına hâkim bir yol gösterici olduğuna inanan eğitimi, öğretimi öğretmene bırakan veli profili daha sağlıklı bireylerin yetişmesine katkı sağlayacaktır. Yani öğretmenin işini üstlenmeye çalışan değil öğretmen ile iş birliği içinde olan veli öğrenciye başarı kazandırır. Çocuk kitaplarının genel özellikleri nedirÇocuk kitapları, her şeyden önce hem bir eğlence hem de bilgi kaynağı olmalıdır. Körü körüne bir inançtan ve önyargıdan arınmalı. İçeriğinde ırk üstünlüğü, din ayrılığı, bağnazlık bulunmamalı. Sevginin, ulusal ve evrensel değerlerin olduğu hayal ve maceralar içermeli. Dil ve anlatım sade olmalı. Çocukların anlayabilecekleri somut ifadeler içermeli. Elbette yazım kuralları, noktalama işaretleri çok önemli. İçeriğinde argo kelimeler barındırmamalı. Resimli olmalı resimler de anlaşılır tarzda olmalı.Kitap okumanın çocuklar için faydaları nelerdirOkuyan her çocuk önce kendisini sonra da içinde yaşadığı toplumu geliştirir. Çocuğun hayal dünyası güçlenir, böylece yaratıcılığı artar. Yaratıcılığı güçlü olan çocuklar karşılaştıkları birçok soruna kolaylıkla çözüm üretir. Kelime dağarcığı gelişir yani zihninde yaşıtlarından çok daha fazla sayıda kelime olur. Bu da duygularını, düşüncelerini rahat ifade edebilmesi demektir. Ayrıca çok kitap okuyan bireyin iletişimi, hafızası güçlenir. Her kitapta farklı bir yaşama tanık olur. Hatta bazen okuduğu hikayelerde büyüklerin anlatamadığı doğum, ölüm, ayrılık gibi kavramların cevaplarını bulur. Çözemediği sorunlarını hikâye kahramanlarıyla birlikte çözer. Okuduğu bir kitap sayesinde ilgilerini, yeteneklerini keşfeder. Yazdığınız hikayelerin çocukların gelişimlerine nasıl katkıları olduğunu düşünüyorsunuz Neleri amaçladınızÖncelikle ben hikayelerimde öğüt vermeyi, çocuklara parmak sallamayı sevmem. Edebiyatın estetik değerlerinden yoksun sadece öğütler veren ya da basit içerikli kitaplar yazmamaya çalışıyorum. Amacım çocuklar okurken eğlensinler, eğlenirken gereken dersi yaşanan olaylardan çıkarsınlar. Çünkü çocuk edebiyatı okuldaki derslerin devamı değildir. Çocuklar, hikayeleri okurken korkularını, kaygılarını aşmalı, kendilerini kılavuzluk edecek ya da sevinçlerini katlayacak, yaratıcı fikirler verecek maceraların içinde bulmalılar. Bana göre gereken dersi çocuk hikayede geçen olaydan çıkarmalıdır. Ama hikayelerimde görüşlere saygı duymayı, her türlü farklılığı hoş görmeyi, dürüstlüğün yalan söylemekten daha çok kabul gördüğünü, iyi olmayı, kurallara uymayı en çok da hayallerinden vazgeçmemeyi işlemeye çalışıyorum. Katıldığım söyleşilerde çocuklar, Bob Ross, Adile Naşit, Vecihi Hürkuş, Rıfat Ilgaz, Neil Armstrong, Masalcı Andersen'in hikayelerinden hayallere ulaşabilmek için çaba harcamak gerektiğini öğrendiklerini söylüyorlar. Hatta bir söyleşi de çok duygulandığım bir karşılama oldu. Üçgen yayıncılık için yazdığım Gizemli yolculuklar serisinde hayal ustası isimli bir hikayem vardı. Orada hayal ışığını hep canlı tutmaktan, bunun da gerçekten istemek ve yılmadan çaba harcamaktan geçtiğini yazmıştım. İstanbul'da bir okula söyleşi için gittiğimde çocuklar beni içlerinde ışıklar olan hayal kavanozları ile karşıladılar. Hayallerimizden hiç vazgeçmeyeceğiz dediler. Bu da benim için en büyük ödüldü. Hikâyelerinizde veli eğitimine katkı sağlayacak mesajlar var mıElbette yazarken ebeveynleri de göz önünde bulundurarak yazıyorum. Bazen bir diyalogda çocuklarıyla doğru iletişimi bulduklarını bazen çocuğa açıklayamadıkları yaşamın bazı gerçeklerini hikayenin içinde geçen bir olay ile açıklayabileceklerini düşünerek kurguluyorum. Yine anne babalardan bana gelen dönüşlerden; yazdığım İlham Veren Öyküler serisinden tanıyıp sevdikleri çoğu insanın biyografisini okuduklarını ve bu kitaplar sayesinde bilmedikleri çok şeyi çocuklarla birlikte sıkılmadan okuyup öğrendikleri duyuyorum.Aile içi iletişimde kitap okumak kaliteli zaman geçirmede etkili midirTabii ki etkilidir. Anne baba ve çocuklar hep birlikte kitap okuyup okudukları kitaplar üzerine yorum yapmalılar. Kitapta geçen olayları, davranışları değerlendirip tartışmalılar. Böylece hem keyifli bir aktivite yapmış olurlar