Hangi otel Kim söyledi

Denizcilik şirketinin genç genel müdür yardımcısı, eşinin telefondaki sesinden ürkmüştü.

Her zamankinden farklı olarak, resmî ve soğuk bir tonla konuşuyordu karısı:

- Kimin söylediğini sorma, seni dışarıda bir kadınla samimi bir şekilde görmüşler!

Müdür yardımcısının savunma refleksi iyiydi; bu hücumu şöyle karşıladı:

- Hayatım konu şu Bizim burada çalışan bir hanım o Bir yöneticimizin asistanı Geçenlerde bir tansiyon düşüklüğü oldu... Ayakta duramıyordu Ateşi çıkmış, gözleri, burnu akıyor Öyle bir durumda yani Aldım, evine götürdüm. Ne yapacaktım yani, onu soruyorsan

- Başka da mı var

- Bak şimdi! Hayır ya, yani anladığım kadarıyla ondan bahsediyorsun. Durum bu yani

Kadın daha da ciddileşti:

- Ama arabada değil, bir otelin "ruf"unda görmüşler!

Yöneticinin teslim olmaya hiç niyeti yoktu:

- Doğru! "Revirden ilaç verdiler ama içemedim. Tok karnına içilmeliymiş. Midem kazınıyor" dedi. Ben de, biliyorsun bizim şirketin çıkışında otel var, yamaçta hani, oraya çektim arabayı Bi tost yedi, ilaç için yani Ne yapsaydım

Karısı, hakkını yedi adamın:

- Yalan söylemeyi bile beceremiyorsun! Gülhane Parkında kol kola görmüşler.

Genç yönetici biraz çamura batmakta olduğunu anlayınca ayağa kalktı, pencerenin önüne geldi, sağa sola yürümeye başladı:

- Bak yaa! Ben ne anlatıyorum tatlım Kadın hasta diyorum hasta, ayakta zor duruyor! Yola düşecek neredeyse... Bir de çekingen... "Gir kızım koluma" dedim, "Abinim ben senin." Kim görmüş yaa Ah bir söylesen de yüzleşsem o ispiyoncu alçakla

Karısı sözünü kesti:

- Söyleyemem, söz verdim.

- Söyleyemezsin tabii, söylesen herifin yalanı meydana çıkacak!

- Erkek olduğunu nereden biliyorsun

- Kadın mı Kimmiş Söyle yaaa!

- Zeytinyağı gibi üste çıkma! Bitmedi daha!