Herkesin söylediği ve izlediği gibi, Galatasaray - Kasımpaşa buluşmaları, ligin en renkli maçları oluyor. Oyuncular değişiyor, hocalar değişiyor, "manzara" değişmiyor. Dün de çokça gol fırsatı ve golleriyle eskiyi aratmadılar. Bir taraf adına Osimhen, öteki tarafta Brekalo öne çıktı.

İlk yarıda beni şaşırtan Galatasaray'ın "yoktan" bir pozisyonda penaltı bulması değil, her daim bu maçların başrolüne soyunmuş olan Da Costa'nın ortalıkta görünmemesiydi.

"Yoktan penaltı"dan kastım şu; bir baskı yok, sanki hakem düdük çalıp maçı durdurmuş ama Barış Alper düdüğü duymamış gibi sağdan gidip ortaladı, Osimhen ile kalecinin buluşmasında Polonyalı VAR devreye girdi, penaltı çıktı. Hakem hocaları değerlendirsin.

İlk yarıda iki kaleci de önemli kurtarışlar yaptı ama akılda kalan en net pozisyon, Sara'nın çizgiden çıkardığı toptu. Bu belki de Kasımpaşa'nın muhtemel golünün ikazıydı.

Turpun büyüğü heybede

İkinci yarı başladığında ev sahibi gol için çok beklemedi. Bir duran top, bir kafa (Ben Ouanes) ve beraberlik Kasımpaşa'nın "gözü pek" futboluna karşı Galatasaray ne yapabilir diye bakıyorsun, sahadaki kadroya bir şey diyemiyorsun. Mertens düşünülebilir belki Bir de Kutucu

Ama G.Saray adına daha kötüsü oluyor. Son yarım saate girerken, ilk yarıda Muslera'nın iki defa durdurduğu Brekalo, penaltı noktasının solunda iki Galatasaraylıyı çalımlayıp vuruyor, Frankowski'ye çarpan top ağlara gidiyor.