Kimse üzülmedi

Geçen haftanın "son dakikada kazanan" iki takımının Kadıköy'deki buluşmasının ilk 22 dakikasında bir kırmızı kart, bir gol vardı ve ortalık toz dumandı. Fenerbahçe hızlı girmişti maça. Sezonun hayal kırıklığını silmek ister gibi, taraftarının gönlünü almak ister gibi, gözü pek, saldırgan, hırslı. İrfan Can pişmiş aşa su kattı. Hakem Küçük, İrfan'ın, Siopis'in kaval kemiğini çiğnediğini göremedi; son dönemin VAR yıldızı Mete Kalkavan "Gel bi bak" dedi. O kırmızı karta itiraz edeni Siopis'in yerine çime yatırıp aynı darbeye muhatap etmek lazım. Ömür'ün taşıdığı ve Nwakaeme'nin bitirdiği gole ve on kişi kalmasına rağmen Fenerbahçe pes etmedi. Bütün bir devreyi baskılı oynadı, Uğurcan'ı birkaç kere zor durumda bıraktı. Bir topu Trabzon futbol fabrikasının son şaheseri Ahmetcan çizgiden çıkardı. İkinci devrede de görüntü aynıydı. Fenerbahçe bastırıyor, Trabzon savunuyordu. Bu oyunun doğal sonucu olarak bordo-mavililer arada bir yakaladığı karşı ataklarda etkili oluyordu. Ama önce Fenerbahçe'nin golünü "yâd edelim" Maç boyu Puchacz ile boğuşan Mert Hakan, yine yerdeydi.