Önce kadrolardaki sürprizler için bir cümleye izin verir misiniz Sergen Yalçın, takımına en çok skor katkısı yapan adamı, Abraham'ı yanına oturtmuş, onun yerine El-Bilal Toure'yi sürmüştü. Keza, geldiğinden beri yüzüne bakmadığı Paulista on birde… Her şeye rağmen her ikisinde de isabet kaydettiği söylenebilir.

Fenerbahçe'de ise sol bek mevkiinde sürpriz vardı; Archie Brown yedek, Levent sahada… Bu değişikliğin işe yaradığını söylemek zor.

Beşinci dakikada gelen Beşiktaş golü bir paragrafı hak ediyor. Rıdvan'ın on numara bölgesinde topu kazanıp Cerny'yi görmesi, Çek oyuncunun topu bekletmeden ortalaması, havada asılı kalan El-Bilal Toure'nin görerek, kaleciyi çaresiz bırakan ölü noktaya kafayı yapıştırması… derslikti.

Yine bir baskı; Emirhan'ın kaptığı topu El-Bilal Toure'ye aktarması ve onun asisti ile atağı golle sonuçlandırması… Sergen Yalçın'ın takımını derbiye çok iyi hazırladığını izliyorduk. Beşiktaş 22 dakikada 2-0'ı rüyada görse, hayra yormazdı. Nitekim gerçekten de hayırlı çıkmadı rüya… İhanet kaptandan geldi.

Ne yapıyorsun sen Orkun Hakikaten ne yapıyorsun Takımın iki farkla önde iken ve her şey yolunda giderken rakibin bileğine basmak nedir (Bir gün önce Galatasaray - Trabzon maçında Cihan Aydın Bouchouari'nin Sallai'ye acımasız faulünü yakaladı ama benzer pozisyonda Orkun Kökçü'nün Alvarez'e basmasında Ali Yılmaz'ı VAR kurtardı.) Sergen Yalçın'ın bu karara kırmızı kart görecek kadar isyanını anlamak zor.

Orkun Kökçü ile başlayan Fenerbahçe'ye yardım zinciri, iki savunmacıya rağmen İsmail'in, Ndidi'ye rağmen Asensio'nun golleriyle devam etti.