Bu maçı yorumlamak, çatalla çorba içmek gibi... Kazananın ve kaybedenin baştan belli olduğu bir tuhaf lig randevusu... Nitekim ilk çeyrek dolarken Kâmil Ahmet'in "çörek" ikramını Dzeko ustaca En-Nesyri'ye aktarıyor, o da perdeyi açıyor.

l Bu gole hiç şüphesiz en fazla Mourinho seviniyor, tercih ettiği çift forvet sebebiyle... Fred'in gollük şutu kaleci Erce'ye çarpıp dönmese maç kopacak.

Vitrin gösterisine oynayan Hataylı futbolcular "maçta kalıyor" ve kendilerinin de şaşırdığı bir gol buluyor. Bilal Boutobba'nın şutu Levent'e çarpıyor ve kaleci İrfan'ı yanıltıp ağlara gidiyor. Fenerbahçe taraftarı şaşkın bir tebessümle "Nasıl ya " diyor.

Solda Levent'in ürkekliği, ortada Tadic'in verimsizliği, sağda Osayi'nin etkisizliği devre sonuna kadar maçı 1-1'de tutuyor. Ve uzatma oynanırken Kostic'in kestiği top Hataylıları "birbirine düşürüyor", En-Nesyri'ye dokunmak kalıyor.

Edin Dzeko'ya nazarlık

Hep haksızlık yapıldığını düşünüyordum Szymanski'ye... Ama dün kötü günündeki Tadic'in yerine son çeyrekte oyuna girdi ve acemice işler yaptı. Kazandığı penaltıda Oğuzhan'ın acemiliği vardı. Neyse ki maç boyunca dokuz kişi oynayan Fenerbahçe'de Dzeko kaçırdığı penaltıya rağmen iki kişilik performans sergiledi de açığı kapattı.