Gözünün üstünde kaşın var

Öğretmen, bir kasım sabahı, dudağının kenarına hafifçe iliştirdiği tebessümle sınıfa sordu:
- Bir kilo pamuk mu daha ağırdır bir kilo demir mi
3A sınıfının en cesur ve en girişken kızı Aviva, ön sıradan aceleyle parmak kaldırdı. Öğretmen başıyla işaret edince ayağa kalktı:
- Bir kilo demir ağırdır öğretmenim.
Sınıftan bir kahkaha korosu yükseldi. Bu gürültü arasında başka bir öğrencinin cümlesi net duyuldu:
- İkisi de aynıdır. Çünkü ikisi de bir kilo.

Bu olayın ertesi günü, daha çok yabancı öğrencilerin okuduğu Yeşil Yuva Kolejinin sahibi Abdullah Yeşil'in telefonuna bir mesaj geldi:
"Ben Aviva Doğan'ın babası, iş adamı Gavriel Doğan. Sizi bugün öğleden sonra saat üçte Mecidiyeköy'de Corner Cafe'de bekliyor olacağım. İkimize de yakın."
Okul sahibi, daha önce birkaç kez sohbet ettiği, hatta bu eğitim yılının başında okula iki mini buzdolabı hediye eden Yahudi iş adamının bu davetinin sebebini sormaya bile çekindi. Posta kutusuna mahkeme celbi bırakılmış gibi, paşa paşa ve tam saatinde mekâna gitti.

Okul sahibinin çaresizce kıvranmasına aldırış etmedi Gavriel Bey:
- Ayşe öğretmenin işine son vereceksin, o kadar.
- İyi de, ne diyeceğim Ne sebeple
- Onu sen bul. Ben kendi sebebimi buldum bile. Medyaya, hatta gerekirse İlçe, gerekirse İl Millî Eğitim Müdürlüğüne giderim, "10 Kasım'da fıkra anlatıp gülmüşler" diyerek.
- Ama 10 Kasım'a daha iki gün var.
Gavriel Bey çay kaşığını bardaktan çıkarıp ağzına götürdü:
- Ben de iki gün sonra konuşurum.
O ayağa kalkınca okul sahibi de kalktı. Beraber kapıya doğru yürürlerken Gavriel Bey sol tarafında kalan kasanın başındaki görevli ile muhatap olmadan iki yüz lira bırakıp kapıdan çıktı.